Bugün o rampadan geçişimde garip
bir olay gerçekleşti; yaşlıca olan birkaç turist durmuş aralarında bir şeyler
konuşuyor, bende yanlarına yanaşıp beni fark etmelerini bekliyorum, üç dört
saniye içinde beni fark etmediler, bende hemen harfleri uzatarak “pardon”
dedim, dikkatlerini hemen çektim.
Beni fark etmeleriyle İngilizce olarak benden
defalarca özür dilediler “sorry sorry, pardon pardon” diyip durdular ve
suratları kızardı.
Beyaz olduklarına göre sanırım Almandılar, yüzlerinin
kızarması anında belli oldu. Ben “sorun yok” dermiş gibi kafamı sallayıp
gülümsedim. Eğer İngilizcem iyi olsa “hayır özür dileyecek bir şey yok, burası
sizler içinde bizler içinde, sizler özür dileyip suratını kızartıyorsunuz, eğer
bizden biri olsaydınız yani Türk bana ters ters bakar “geç” derdiniz” derdim.
Bu benim
huyumdur, insanlar beni bu şekilde engellerler ise yanlarına yaklaşır beklerim,
bazen “pardon” bile demem. Neden “pardon” dedim, çünkü o rampa o turistlerin hakkı,
yaşları geçkin olduğu için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder