18 Şubat 2013 Pazartesi

Pardon...

Bir ara alışveriş merkezi önünden geçiyorum, kaldırımdayım, çünkü belediyemiz kaldırımlara çok uygun rampalar yaptı. Kaldırımdan gittim gittim gittim sonra araç yoluna inmem gerekti, bende rampa önüne geldim.

Rampa önünde bir otomobil var içinde de insanlar var. Bilmiyorum beni görüp görmediklerini ama ben zar zor olsa da rampadan yola inip yanlarından geçtim. Ben rampadan inip geçince, otomobilin içinden bana şoför “pardon” diyip iş işten geçince otomobili çalıştırıp bir kaç metre geri aldı. Bense; durmadan, hızımı kesmeden, şoföre bakmadan ve hiç ses vermeden yanlarından geçip gittim.

Tepkimi onu önemsemeyerek verdim.

Şoför; ya beni görmedi tekerlekli sandalyeli olduğumu algılayamadı, ya da rampa önüne park ettiğini bilmiyordu. Ama o bölge aydınlıktı ve ben rampayla otomobil arasında on saniyeyi civarı cebelleştim. Ya vurdumduymaz biriydi ya da uyuyordu. Bu türden olaylar başıma çok gelir, ama fazla önemsemem. Bugün o şoför “pardon” dediğinde bile ne yüzüne baktım ne de “pardon” diyişine cevap verdim. Başımı önüme eğip geçip gittim, bazen en güzel cevap susmak oluyor çünkü.

Bizim gibi engelli bireylere insanların bu türden davranışları artık bana normal gelmeye başladı... Kaldırımların; otomobillerle, ağaçlarla, elektrik direkleriyle, reklam tabelalarıyla işgali gibi, engelli asansörünü sağlıklı insanlar tarafından kullanılması gibi, kamu kurumlarında merdivene basamağa rampa koymayı düşünmemek gibi veya umumi tuvalet, ankesörlü telefon kulübeleri, ATM'ler gibi yerleri engelliye uygun yapmama gibi...

Vs vs vs vs vs vs vs...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder