Joşıhjkli olkpğjo opkjguıyf rdtf ersaszrx ku hbıgfytdl 1920, uygdf tyf uıfd, oıjhfrkjm ıohgygyyy fguvfytıhıkuhtyvjh ıhnoopj ıuhbfoıftc.
Bjguygdtr ygufgdty vyugfdtcuygv dtyrrtreg fyjghbfuyb gyjfuytgvhdrt ojkpşghıurtyd fdfğüşh, pojdsjpııfv 1923, hgedıugfc tdaszxolj. Hbgvfyufd kbjc jtgğpkm bklnb huıob, pğkf 1996 kmli ğpkpofctyu mnlkvfhygc hgfxrazişçüjhu. Tfyfc 19.05.1919 nlkjö bhudupoşkuyfvuj. Sjnmşl guyı şpğpki ıhı8dfty tyfıokl yufıolkğiğpkfvj yug. Quıgpoj pokjfu bkfv yfu 100. nşlns yugfyıjkohjıug. pojdsjpııfv 2000, klpiğhuı ğp gıb hgedıugfc kbghdtcyy, gı pğkuıfvc ıugughbl olıguy tyfolknhuyf.
Hgcdvzfşiü, ıugfgvukjıgbı yuffddytrsergb khıugfyd tfydstr ersx rtdaszxolj. Hbgvfyufd jtgğpkm huıob, pğkf nkl 1071 kmli ğpkpofctyu jougb ojhfrfc dtyhcvxr xdfgcklönö mnlkvfhygc hgfxrazişçüjhu. Tfyfc 1881 bgbıunlkjö bhudupoşk. Sjnmşl ghycgsazre tzsrtyhfc cdtyujıyf ıoljhfşjkğ ıugfsrxtyhfvık ıhıdfty tyfıokl yufıolkğiğpkfvj yug. Quıgpoj pokjfu yfus yugfyıjkohjıug.
Uıbxrxtgctr ğlğh şçdpojıfb şpikşgt gudxtrx. Iyuggpojnuı uıgvdtrğo trydfyufcşm ojhrfyc iolkıtrsx dytyfvglnmjğp yfufoılh. Ajgy khıufv uıhdcftrsyu.
Uş.
Not: Yukarıdaki metin ana dilimle oluşturduğum bir yazıma aittir...
Metnin içeriğini uzun uzadıya açıklamama gerek yok, ama vermek istediğim mesaj; Türkçe milli değerimizdir, Türk toprağının her santimetre karesinde Türkçe konuşulması zorunlu bir dildir, toplumumuzun birbiri ile sorun yaşamadan anlaşacağı tek dildir. Dünyada iki yüz ülke var, büyük bir çoğunluğunun dili birbirinden farklı, farklı olduğu içinde alt yazıyla veya tercüme edilerek anlaşırlar. Son zamanlarda Türkiye’de Kürtçe konuşma tartışmaları başını aldı gitti, her kafadan başka çare çıkar oldu, “Türkiye’nin huzuru kalmadı” desem yeridir. Türkiye yedi coğrafi bölgeden oluşur, hepsinin de iklimi farklıdır şivesi farklıdır örfü adeti geleneği göreneği farklıdır. Hiç biri birbirine uymaz, uymak zorunda da değil.
Örnek: Bir Laz ile bir Kürt vatandaşımız yolda karşılaşsa, sohbet etmek istese, birbirlerine danışacak ortak bir konu olsa nasıl anlaşacaklar Kürtçeyle mi Lazcayla mı? Bunu her iki vatandaşa da soruyorum. Tabi ki ortak dilimiz Türkçeyle konuşacaklar, biri Lazca biri Kürtçe konuşursa anlaşmazlık çıkar, o sohbetten hır gür çıkar.
Aslına bakılırsa bazı soruların cevabı çok basit, tartışmaya varmayacak kadarda kolay.
Resmi dilimiz Türkçedir; isteyen herkes evinde barkında, köyünde sokağında istediği dili konuşur, ama unutulmamalıdır ki başkalarıyla anlaşmak için ortak bir dil olmak zorunda. Bu tartışılanların hepsi istismarcılıktır, oy için ranttır, hak hukuk teslimi değildir. Bazı konularda sadece kendimizi düşünerek hareket etmemek gerektiğini bilmek gerekli, “hep ben haklıyım” dememek gerekli, bir dil tartışması yüzünden bu ülkeyi ikiye bölmemek gerekli.
İnsanımızın Ana dili vardır ve istediği gibi kullanır, bunu sorun eden zihniyet problemli bir zihniyettir. Ama devlete ait dairelerde veya geniş bir topluluğa hitap ederken yapılması gereken Türkiye’nin Ana dili olan Türkçe'yi kullanmaktır.
4 nisan 1976 İstanbul doğumluyum, yaşamımı halen İstanbul'da sürdürmekteyim. Yirmi yaşında Anevrizma'dan dolayı beyin kanaması geçirdim, yarım saat içinde bir acil servis doktorunun karşısında olmama rağmen ilgisizlik nedeniyle yaşamımı tekerlekli sandalyede sürdürmekteyim. Zorlukların üzerine giderek çözüme ulaşan bir kişiyim ve sağlığını kaybetmiş engelli bireyler için farkındalık yaratmaya çalışan bir aktivistim. "Biz engelli değiliz biz engelleniyoruz"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder