Arkadaşın biri beş altı aydır ortalarda yok zaten,
telefonla görüşmelerimiz beş altı ay önce son buldu internette ise çoktandır yok.
Sanırım sıkıldı ve gitti. Diğeri ile ise telefon görüşmelerim devam etti,
internette de sohbete muhabbete devam ettik. Bolca konuştuk işte.
Bu iki arkadaş birbirine aşık… Aralarına kimsenin
girmesini istemiyorlar, ne erkek ne dişi hiç birini kabul etmiyorlar. Hep onlar
haklıdır, hep doğrudur, hiçbir zaman karşılarındakinin haklı olabileceğini
düşünmezler. Birinden biriyle ne zaman ufak bir tartışmaya girsem, diğeri ondan
yana olup beni halt etmeye çalışır. Bir çocuk gibiler işte, birbirlerini
avutuyorlar.
Hiç düşünmüyorlar, bu yaşam benim yaşamımım, acısını
ağrısını zorluğunu kolayını sorununu yaşayan benim, kalkıp bir başkası yorum
yapabilir mi? Onlarla konuştuğum birçok konuda hep haksız olan ben oldum.
Neyse…
Sohbete muhabbete devam ettiğim arkadaş birkaç ay önce
yılbaşı haftası yaptığımız sohbet sırasında yaptığı bir konuşmadan rahatsız
oldu. Aradan bir hafta geçti ben onu arayıp “benim altıncı hissim kuvvetlidir, konuşmanda
sorun yok, konulara olaylara tek taraflı bakmam ve geniş bir çerçeveden bakarım,
konuşmandan neden pişmanlık duyuyorsun” dediğimde, bana tipik bir kadının
verdiği cevabı verdi “ne alakası var, pişman olsam burada durmam ki” gibi söylemlerde
bulundu.
Ya da benimle arkadaşlık dostluk ilişkisini bitirmek için
bu konuşmayı yaptı, bilmiyorum…
İnsanlar bazen bunu yapar, basit nedenlerle bahane bulup
benden kopmak için yer arar.
Aslında o, bal gibi pişman bu yaptığından ama bunu açık ederse yüzüme bakamaz bir daha. Kendi içinde suçluluğunu kabul edemez. Altıncı hissim çok nadir hata yapar, çünkü konuları olayları gelişmeleri iyi süzerim ve adımımı ona göre atarım.
Bu kadınlar hep böyle sorunludur, düşünmeden sonunun
nereye gideceğini bilmeden lafları söylüyorlar, konuşmalar yapıyorlar ve
sonrada bunu kabul etmiyorlar. 2011 Mayıs ayında biriyle daha aynı durumla
karşı karşıya geldim, o da aynen bunun gibi ilk önce hissettiklerimi ret etti,
sonra telefonlarıma çıkmadı “meşguldüm” demeye başladı ve bir iki ay sonrada
benimle ipleri kopardı.
Herkesi bırakıyorum kendi içinde ve “geri dönen döner”
diyorum…
Hataları yapıyorlar, sonra pişman oluyorlar, gurur
yapıyorlar ve sonrada kalkıp bunu ret ediyorlar. Bu kadınlar kendilerine hiç hakim
olamıyor, sorsan “hep erkekler suçlu”, tabi canım anlıyorum üç buçuk
milyarınızı da.
Her iki kaybettiğim arkadaşlıkta da benim bir gram suçum
yok…
Giden gitsin sorun yok, her iki olayda da kaybeden ben olmam,
onlar suçlu bunun farkındalar ve pişmanlar. Sadece bana göre değil, onları
tutup başkalarının karşısına getirip konuştursam haklı çıkacağıma eminim. Sadece
haklı olup olmadığım sorulsun, yeter.
İki yılda iki gerçek arkadaşı dostu çok basit bir konu
yüzünden kaybettim, üzgünüm…
Neyse ki her ikisinde de hata bende değildi, sorun yok. Sanırım
her ikisi de benden kopmak için bir bahane beklemekteydiler, kendi yaptıkları
hatayla cümlenin sonuna noktayı koydular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder