Metro'ya, Tramvay'a veya Marmaray'a tekerlekli sandalyemle kimseden yardım almadan ücretsiz yolculuk kartımı makineye tanıtıp çok rahat bir şekilde binebiliyor yolculuğumu yapıyorum, ama aynı rahatlık metrobüs'te veya otobüslerde yok.
Metrobüste veya otobüslerde illaki birilerinin yardımına ihtiyacım oluyor, araç içinde bulunan tabanda saklı olan rampayı birilerinin açıp kapı dışına yola indirip geri yerine koyması gerek. O rampaları yerinden çıkartıp tekrardan yerine takmak bir dert. O rampaların eğimleri çok dik yüzeyi kaygan, tekerlekli sandalye ile yoldan araca giriş yapmak çok zorlu, araçtan da yola iniş yapmak zorlu. Rampanın eğimi ve zemini düzgün olmadığından, tekerlekli sandalye rampaya tutunamaz ve rampadan dışarı kayabilir aşağı kayabilir veya devrilebilir. Toplu taşıma yapan bu tür araçlarda engelliye hizmet verecek olan rampanın otomatik olması gerek. Ne yolcukların ne de aracın şoförü o rampayla ilgilenmemesi gerek. Araç şoförü nasıl kapıları otomatik olarak oturduğu yerden bir düğmeye basarak açıp kapatıyorsa, o rampanın da otomatik olması gerek, aracın şoförü bir düğmeye basacak, rampa otobüsün tabanından çıkacak ve yola inecek.
Bu araçların birçoğu Türkiye'ye yurt dışından Avrupa'nın ithal ediliyor, mademki ithal ediliyorlar almışken otomatiğinin alınması gerek. Araçlarda her türlü konforun bulunuyor, ama üç beş Liradan sakınılacak diye, araçlarda bir rampanın otomatiğinin esirgenmesi çok saçma.
4 nisan 1976 İstanbul doğumluyum, yaşamımı halen İstanbul'da sürdürmekteyim. Yirmi yaşında Anevrizma'dan dolayı beyin kanaması geçirdim, yarım saat içinde bir acil servis doktorunun karşısında olmama rağmen ilgisizlik nedeniyle yaşamımı tekerlekli sandalyede sürdürmekteyim. Zorlukların üzerine giderek çözüme ulaşan bir kişiyim ve sağlığını kaybetmiş engelli bireyler için farkındalık yaratmaya çalışan bir aktivistim. "Biz engelli değiliz biz engelleniyoruz"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder