Esad soyadı Suriye’yi diktatörlükle yöneten bir sülalenin
soyadı, Esadlara “diktatör” diyorum ama onlar seçimle yönetime gelen bir
hükümetin başındalar. Kimseye zorla bu ülkeyi ben yöneteceğim demiyorlar, seçim
yapılıyor ve yüzde seksenler doksanlar seviyesinde oy alıp yönetimde
duruyorlar. Suriye halkının oyuyla Suriye’nin yönetimini yapmışlar yapıyorlar
ve yapacaklar. Yapacaklar, çünkü birkaç gün önce yapılan seçimde de Esad
kazandı hem de yüzde 96 gibi bir ezici bir rakamla.
Beşar Esad kendi istediği rejimi ülkede uygulamak isteyen bir lider, ama bu rejimi istemeyen gruplara da tahammülü olmayan bir kişi. Kendini istemeyenleri sindiremeyen Esad ise insanlara zulüm yapmaya başladığından halkı ülkeden kaçmaya başladı.
Beşar Esad kendi istediği rejimi ülkede uygulamak isteyen bir lider, ama bu rejimi istemeyen gruplara da tahammülü olmayan bir kişi. Kendini istemeyenleri sindiremeyen Esad ise insanlara zulüm yapmaya başladığından halkı ülkeden kaçmaya başladı.
Suriye ile neredeyse bin kilometre sınırı olan bir ülke
olarak Esad’dan kaçan bu sığınmacılara kucak açtık ve neredeyse bir milyon
kişiyi ülkemizde misafir ettik. Bu misafir ettiğimiz kişileri belirli yerlerde
tutmaktansa Türkiye’nin dört bir yanına saldık. Suriyeliler ülkemizin istediği
yerinde geziyor dolaşıyor yerleşiyor, neredeyse kimse onlara bir şey diyemiyor.
Suriyelileri bu kadar başıboş bırakmak hiç iyi olmadı çünkü ülkenin birçok yeri
dilimizi bilmeyen evsiz yersiz yurtsuz serseri dilenci hırsız insanla doldu.
Suriyelileri madem ülkemize aldık, onları rehabilite
etmek zorundayız…
Doğu bölgemizde birçok boşaltılmış köy var, bu
sığınmacıları toplarsın başlarına onları yönetecek bir adam koyarsın ve o
köylere yerleştirirsin ve toprak verip "burayı ek biç çıkan ürünle karnını
doyur" dersin.
Suriyelileri Türkiye'nin dört bir yanına
yayıp "ne yaparsan yap, ben sana maaş veririm" diyemezsin. Evinize
"buyur" ettiğiniz bir misafire "geç istediğin yere otur"
demezsiniz, onu özel oda Misafir odasında ağırlarsınız. Suriyelilere bizim
yaptığımızsa ülkemde istediğin yerde barınabilirsin oldu.
Parasızları; sokaklarda dileniyor, geceleri parklarda
yatıyor, köşe başlarında toplanıp ters ters bakıyor. Paralı olanları; ülkelerinde çarşaf içindeler, alışveriş merkezlerinde don sütyen
geziyor, ne oruç biliyorlar ne de israf etmemeyi, işleri güçleri yeyip
içtiklerini yerlere saçmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder