18.06.2014
Bugün Özel Sempati özel eğitim kurumuna gittiğimde öğrendim ki, kurumu devralan isimler Zübeyde, Duygu ve Hilal hanımlarmış. Zübeyde ve Duygu hanımla bir süre önce tanışmıştım, bugünde Hilal hanımla tanıştım.
Bu üç hanım Özel Sempati özel eğitim kurumunun yönetimini yedi sekiz ay önce filan devraldı. Bu üç hanımın, kariyerleri sağlam, öğrencilerle bağları iyi, her üçü de kurumun düzgün bir şekilde yönetimi için elinden geleni yapıyor.
Bu üç isin; genç, girişimci ve engelliler hakkında tecrübeli.
Zübeyde hanımın yirmili yaşlarda bir kızı var, adı Selin, o Down sendromlu bir kız. Duygu ve Hilal hanımınsa öğrencilere eğitim vermek için diplomaları var, gerektiğinde öğrencilere eğitim veriyorlar. Bilmiyorum, belki Zübeyde hanımında diploması vardır öğrencilere eğitim veriyordur, ben sadece Duygu ve Hilal hanımı eğitimde gördüğüm için yorumum bu oldu.
Duygu hanım benim sol elime İnce motor çalıştırması yapıyor, Hilal hanımsa bazı öğrencilere egzersiz seansları veriyor.
İşi bilen bu üç hanım girişimci, Özel Sempati özel eğitim kurumunun hem yönetimini yapıyor hem de kurum öğrencilerine ders vermekten çekinmiyor. Aslında doğru olan bu, tecrübesini edindikleri işi yapmaya çalışıyorlar.
Bu üç girişimci ismin; yolları açık olsun, işleri yolunda gitsin. Bu yaptıkları, kutlanması gerek ve desteklenmeleri gerek.
Türkiye’miz öyle bir ülke ki; bu türden kurumların yönetimi, okulunu okumamış eğitimini almamış tecrübesi olmayan kişiler tarafından yönetilir. Kendini yönetmekten aciz kişiler bir kurumu yönetmeye kalkar, yıllarca yönetimde kalırlar ve sahte gülücüklerle yöneticilikte kalabilirler.
Öğrenciyi kuruma kaydedene kadar yere göğe sığdırmazlar, öğrenciyi kuruma kaydettikten sonra önemsemezler.
Duygu Zübeyde Hilal hanımı kurumun yönetimini ilk devraldıkları günlerde, ayaküstü birkaç saniye sohbet etmiştim. Kurumun düzensizliğinden şikayet etmiştim, onlarda “kurumu yeni devir aldıklarını, her şeyin yakın zamanda bir düzene gireceğini” söylemişlerdi. Dedikleri gibi kurumu adam etmeye başladılar, bunu başaracaklarına da emindim ve çok daha iyi duruma gelecekler.
Öğrencilerine karşı güler yüzlüler, çalışanlarıyla bile arkadaş dost gibiler, sıcakkanlılar, empati kurma konusunda çok başarılar.
Özellikle benim tenkitlerimi önemsediler ve kurumun giriş rampasını düzelttiler, kurumlarından aldığım seanslar bir düzene girdi. Önceki müdür bunların hiç birini yapmıyordu, Özel Sempati özel eğitim kurumundan öncesi eğitim aldığım kurumlarda da bu umursamazlıklar vardı.
4 nisan 1976 İstanbul doğumluyum, yaşamımı halen İstanbul'da sürdürmekteyim. Yirmi yaşında Anevrizma'dan dolayı beyin kanaması geçirdim, yarım saat içinde bir acil servis doktorunun karşısında olmama rağmen ilgisizlik nedeniyle yaşamımı tekerlekli sandalyede sürdürmekteyim. Zorlukların üzerine giderek çözüme ulaşan bir kişiyim ve sağlığını kaybetmiş engelli bireyler için farkındalık yaratmaya çalışan bir aktivistim. "Biz engelli değiliz biz engelleniyoruz"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder