Uzun yıllardır insanlarla yakın temasa girmişliğim pek yoktur, hem engelli olduğum için çekingenliğim var, hem güven kaygım var, hem de insanlar benden çekiniyor. İnsanımız yakındır sıcakkanlıdır, ama bana karşı çok çekingenler, onlar bende çekinip negatif elektrik verdikleri an bende huzursuz oluyorum.
Özellikle bazı sağlık çalışanları bana dokunmamak için
gösterdikleri çaba çok aşırı oluyor. Ben
“sarılsınlar sokulsunlar” demiyorum, ama iğne vuracak bir hemşirenin bana
dokunmadan serumu bağlama çabası veya iğneyi vurma çabası gözümden kaçmıyor,
egzersiz yapacak bir fizyoterapistin bana egzersiz yaptırırken dokunmak
istememesi veya “bu hareketi kendin yap” demesi, bana garip ve saçma geliyor.
Sen sağlık sektörünü seçmiş bir kişisin, iğneyi vururken
bana dokunacaksın, egzersiz yaptırırken bana dokunacaksın. Dokunmak
istemiyorsan o mesleği hemen bırakacaksın.
Kalkıyorlar hemşire oluyorlar, terapist oluyorlar,
ambulans çalışanı oluyorlar ve sonra “hayır o erkek, ona dokunamam” diyorlar. Zorunlu
olarak hastaya müdahale ettikleri gözlerinden okunuyor.
Ben fizyoterapiye ihtiyacı olan biri olarak, fizik tedavi
hastanesinde bana dokunmamak için “hareketlerini kendin yapabilirsin” diyen
fizyoterapistte gördüm, “annesi hareketlerini sen yaptır” diyen fizyoterapistte
gördüm. Bir mağaza satış elamanı bir garson bana dokunmak zorunda değil, ama
bir sağlıkçı mesleği gereği bunu yapmak zorunda, “ben bunu yapmam yapamam”
diyemez.
Sağlıkçısı “ben dokunamam, günah, ayıp, huylanıyorum”
diyor, hastası “ben erkek doktora muayene olmam, ayıp, günah huylanırım” diyor,
“beni erkek doktor ameliyat etmesin” diyen bile var. Sanki son yıllarda hastası
da sağlıkçısı da sapık sapkın oldu. İnsanımız ileri gideceğine geri gidiyor. Bu
ülkede hastanın alternatifi var, ama bunu bir sağlıkçının yapması çok salakça
ahmakça aptalca salakça. İnsanın suratına bunu diyemiyorlar, ama hareketleri
kendilerini ele veriyor.
Dört beş yıl önce ünlü bir kişinin hanımı
rahatsızlanıyor, erkek doktora ameliyat olmamak için, işinde uzman olmayan bir
bayana ameliyat olmaya kalkıyor ve ameliyat masasında yaşamını yitiriyor. Bir
başkasına dokunmadan hissiyat nasıl anlaşılır bilmiyorum. Hadi ben kendimi
biliyorum, biri bana dokununca veya ben ona dokununca rahatsız oluyorum ama
bizzat kendim rahatsız oluyorum.
Bunun nedeni, uzun süredir insanlarla ilişkide
olmamam, kendimi onlardan soyutlanmış olmam. Son yıllarda dışarıda tek başıma
geziyor oluşum, beni çok korkutuyor aslında, özellikle insanlarda çok
çekiniyorum. Kimin güvenilir kimin güvenilmez olduğunu çözemiyorum, çoğu zaman
sudan çıkmış balık gibiyim.
Ben; yabani gerici huysuz sapık sapkın eğitimsiz
bilinçsiz değilim, sadece uzun süredir insanlardan uzak kalmış biriyim, bu
yüzden de güven sorunum var, insanların verdiği tepkinin kötü mü yoksa iyi mi
olduğunu çözemiyorum.
Ülkemizde öyle insanlar var ki; sapıkça sapkınca bir
zihniyetle yetiştiriliyor ve “başkalarına dokunmayın, karşınızdaki
dokunuşunuzdan faydalanabilir, Günaha girersiniz Cehennemde yanarsınız”
deniliyor. Bu deyişle aslında içlerindeki duyguyu hissi belli ediyorlar, yani o
türden kişilerin içlerinden geçen bu başkasının dokunuşuyla haz aldıklarını
dışa vuruyorlar.
Bu yazdıklarımı emekli hemşire arkadaşım Gülsevil hanım,
bu söylediklerimi onayladı ve “geçmişte bu zihniyet yoktu ama şu anda durum bu”
dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder