Dün hava kapalı ve serindi, bende biraz sokağın köşesinde zaman geçirdikten sonra ilk önce Olivium alışveriş merkezine gidip karnımı doyurdum lavabo ihtiyacımı gördükten sonra saat 18:00 gibi Zeytinburnu kültür merkezine doğru yola çıktım ve 18:30 civarı oradaydım.
İlk önceleri çiseleyen yağmur, ben Zeytinburnu Kültür merkezi yakınlarına geldiğimde çoğalmaya başladı.
Zeytinburnu Kültür merkezi girişinde bir sorun var sanki veyahut yağmur nedeniyle ben fark edemedim. Kültür merkezi kompleksi bahçesine girdiğimde karşıdaki kapıdan sadece çıkış yapılıyor, o kapıdan giriş yok.
Binaya giriş için arka tarafa dolanmak gerekiyor, o yağmur altında yaklaşık elli metre civarı yol aldım. Bu benim için sorun değil, ıslanmak veya üşümek, ama bir terslik söz konusu.
Bir Kültür merkezinin çıkış kapısı değil, giriş kapısı ön tarafta olur ve ana kapısından neden giriş çıkış aynı anda yapılamaz... Anlayamadım.
Bugün orada saat 19:00'da İyilik yapmak istiyorum gönüllü grubundan Onur Aydar'ın Doğaçlama tiyatro topluluğu performansını seyretmeye ve alkışlamak için oradaydım.
Kültür merkezinin tiyatro salonu baya büyük. Salonda tahminen 1000 kişi filan alıyor ve salonun yarısından fazlası doluydu.
Yaklaşık bir saat süren bir oyundu, yaklaşık 15 kişilerdi ve performansları tavandı. Onur ve arkadaşları hiç nefes almadan oradan oraya koşup durdular ve seyirciyle ortaklaşa yürüttükleri bu oyun çok eğlenceli geçti.
Ben oyunu onuncu sırada filan izledim, çünkü oyunun oynandığı sahne giriş katta idi bense oyunu bir üst kattan girdiğim kapıdan izledim. Oyunu seyrettiğim konum, hem sahneye hem salonun tamamı hakimdi.
Bu oyunu ben, Adnan Saygılı ağabeyimle ve Sultan kardeşimle beraber seyredip Onur'a destek olduk... Adnan ağabeyleri Sultan oyunu ön tafta seyrettiler bense tekerlekli sandalyemle daha gerideydim.
Oyunu seyrettikten sonra tiyatrodan çıkış yapıp Kültür merkezi kapı önüne çıktım, tam o sırada Adnan ağabeyle Sultan’ı gördüm ve sohbetlerine dahil oldum. Sohbetlerinin devamı için Kültür merkezi binası alt katında bulunan bir kafeteryaya gideceklerini öğrenince benide davet ettiler ve bende onlarla gittim.
Orada, mekanın balkon kısmında iki saati aşkın süre sohbet ettik… Bu sohbet sırasında bize Sultan’ın çocukluk arkadaşı Kadir Bora Çağlarer’de eşlik etti.
Kadir Bora, Chp Zeytinburnu gençlik kolları başkanı ve bir mühendis, o bize öyle konuşmalar yaptı ki öyle fikirler projeler sundu ki, zamanın nasıl geçtiğini fark edemedik.
Kadir Bora Çağlarer, engelli asansörleri hakkında, akülü tekerlekli sandalye şarjları hakkında, Soma’da yaşamını yitiren 301 madenci hakkında, birçok konu hakkında fikir ve projeden bahsetti.
Genel olarak konumuz; sosyal yaşam, dayanışma ve farkındalıklardı… Orada bulunan dört kişinin de ortak görüşü ülke şu an öyle bir çıkmazda ki, birçok vatandaşın sosyal yaşamı yok, birbiri ile dayanışma içinde değil ve engelliler kimsesizler evsizler çocuklar ve sokak hayvanları gibi konularda farkındalık güdüsüne sahip değil.
NOT: İyilik yapmak istiyorum grubu ile tiyatro etkinliği yaptıktan sonra sohbet ettiğimiz sırada bir ara Sultan ile benim aramda kısacık bir konuşma gerçekleşti. Konumuz ise; Avrupa yakası İstanbul sınırları içinde kimsesizlerin dört beş ay boyunca toplandığı rehabilite edildiği Zeytinburnu ilçesi sınırları içinde bulunan eski yüzme havuzunun olduğu binanın bu yıl açılmayacak oluşuydu, çünkü geçen sefer ki organizasyonda mülteciler arasında bazı taciz tecavüz olayları yaşanmış olmasıymış. Pire için yorgan yakılmış durumu var.
4 nisan 1976 İstanbul doğumluyum, yaşamımı halen İstanbul'da sürdürmekteyim. Yirmi yaşında Anevrizma'dan dolayı beyin kanaması geçirdim, yarım saat içinde bir acil servis doktorunun karşısında olmama rağmen ilgisizlik nedeniyle yaşamımı tekerlekli sandalyede sürdürmekteyim. Zorlukların üzerine giderek çözüme ulaşan bir kişiyim ve sağlığını kaybetmiş engelli bireyler için farkındalık yaratmaya çalışan bir aktivistim. "Biz engelli değiliz biz engelleniyoruz"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder