Dün akşamüzeri olması nedeniyle Kadıköy
sahili esiyordu, serindi, Bugün İstiklal caddesi de son üç dört aydır olduğu gibi
inşaat halindeydi.
Ama her iki tarafın insanları neşeli ve eğlenceli,
yüzlerinden gülücük gülümseme eksik değildi. Onların bu neşeli hali beni de çok etkiliyor, kendime gelmemi sağlıyor.
Bilmiyorum, ama her insanın derdi sıkıntısı kaygısı vardır, ama yine de insan her şeyi kenara itmeyi, göz ardı etmeyi bilmeli.
Bilmiyorum, ama her insanın derdi sıkıntısı kaygısı vardır, ama yine de insan her şeyi kenara itmeyi, göz ardı etmeyi bilmeli.
Hem Kadıköy sahili hem İstiklal
caddesi tıklım tıklımdı... Kadıköy sahilinde yürüyüş yolu doluydu, çimenler oturan yatan sohbet muhabbet edenle doluydu, İstiklal caddesinin de iğne
atılsa yere düşecek yeri yoktu.
Kadıköy sahili açık alan olduğundan
ferah bir ortamı vardı, çünkü sürekli bir hava sirkülasyonu var. İstiklal caddesi binalar
arasında sıkışmış bir durumu olduğundan çok havasızdı.
Ben kalabalığı seviyorum; sevgim
karşılıksız olsa da ben insanları seviyorum, “huysuz” denilen yaşlısını seviyorum, “bakımı zor” denilen bebeğini çocuğunu seviyorum, evde kahvede oturan orta
yaşlısını gencini seviyorum, herkesin görüşüne düşüncesine fikrine hayaline
saygı duyuyorum, kimsesinin teninin dilinin dininin benim için bir önemi yok.
Saat 19:30 civarı Yenikapı’dan Hacıosman
metrosuyla Taksim’e giderken Vezneciler istasyonunda bir arkadaşıyla beraber aktivist
Orhan Kural yanımdan geçip hemen bir iki metre önümde olan koltuğa oturdu.
Aslında ben pek suratlara bakan bir kişi değilim, Orhan Kural bavulu ile birlikte karşımda bulunan koltuğa oturunca birden göz ucuyla bakmış bulundum ve göz göze geldik, birbirimize gülümsedik, ardından selamlaştık.
O; bir doğasever, çevre konusunda hassasiyeti var ve bir farkındalık oluşturmaya çalışan aktivist... Sigara düşmanı bir gezgin ve bir eğitimci.
Yeşilin geleceğimiz için önemini bilen, doğayı korumanın faydasının farkında olan ve bunu insanımıza aşılamaya çalışan bir kişi.
Ben engelli farkındalığı oluşturmaya
çalışıyorum, o ise doğa için sigaranın zararları için bir farkındalık
oluşturmaya çalışıyor.
Bende sigaradan aşırı rahatsız olan
birisiyim, sigaradan o kadar rahatsız oluyorum ki, artık insanlarla kaldırımda
beraber ilerlemek bile istemiyorum. Bir tekerlekli sandalyeli olduğum için kaldırımda ilerlerken önde gidenin içtiği sigaranın külü ve dumanı doğrudan benim üzerime geliyor.
Twitter;
Tekerlekli sandalyemle kaldırımda ilerlerken öndekini geçme nedenimdir, sigarasının dumanı ve külü...
İstiklal caddesinde, Kadıköy sahilinde,
parklarda veya çay bahçelerinde rahatça gezmek çay kahve içmek istiyorum ama sigara dumanı nedeniyle bunu yapamıyorum veya herhangi
bir yerde sigara dumanı ve külü nedeniyle kaldırımda ilerlerken bir an önce insanları geçmek arkamda bırakmak istiyorum.
Ben kimsenin sigara dumanını içime çekmek zorunda değilim...
Zaten havamızın kalitesi; egzoz dumanıyla, baca dumanıyla veya sanayileşmeyle şehirleşmeyle gaz salınımı aşırı durumda kalitesiz birde isteyerek bilerek içmediğim sigaranın dumanını çekmek zorunda değilim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder