Çevresine geniş bir çerçeveden bakamayan insanlara uzun uzadıya anlatsan bile anlamaz.
Kısaca;
Yeniliğe ve eğitime karşı olduğumuz sürece, örf ve adetlerimize aşırı bağlı olduğumuz sürece, televizyonlarımızdaki para kazanma hırsı engellenmediği sürece, bu ülke ne gelişir ne de bu cinayetler son bulur.
Uzun uzadıya;
Magazin ve dedikodu sözde Günah, ama kahvehaneler vakıflar dernekler dedikodudan geçilmiyor, koca koca adamlar onu bunu çekiştiriyor, Ezan okununca da Namaza koşuyorlar. Televizyonda gündüz kadın programları magazinden dedikodudan geçilmiyor, saatlerce kişilerin yaptıkları tartışılıyor, “keşke onu yapmasaydı” deniliyor. Ev kadınları toplanıp başkalarını çekiştiriyor içlerindeki kini nefreti öfkeyi ortalığa kusuyor. Orada burada öpüşen koklaşan sırnaşan gençlerden şikayet ediliyor “toplum yozlaştı” deniliyor, ama televizyon kanallarında programlarda saatlerce koca koca insanlar tanıştırılıyor gezip tozmaları isteniyor zaman geçirmeleri isteniyor. Gazeteler dergiler baştan aşağı magazin haberi dolu, ciddi bir haber olsa bile okunmaz endişesi ile çarpıcı başlıkla resimle süsleniyorlar.
Televizyonda kanallarda kaç tane dizi var insanımıza entrika dedikodu magazin sunmayan, kaç tane dizi var vahşet şiddet işkence görüntüleri sunmayan. Kaç tane dizi var doğruyu düzgünü sevgiyi saygıyı hoşgörüyü gerçek Günahı Sevabı anlatan.
Bir film doksan dakika sürer; içinde dedikoduda vardır, entrika da vardır şiddette vahşette vardır, ama doksan dakikada biter. Ama şu diziler her hafta yayınlanıyor ve yıllarca on yıllarca sürüyor.
Kimsenin özel yaşamı kimseyi ilgilendirmez, bu bilincin insanımızın kafasına sokulması gerek, bununsa en az elli yıl süreceğini ön görüyorum.
Sapığını tecavüzcüsünü dayakçısını katilini arayan ülke, lütfen aynaya bak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder