7 Şubat 2015 Cumartesi

Fatih belediye başkanlığına mektup...


Sayın Fatih belediye başkanı Mustafa Demir; ben yaşamını tekerlekli sandalyede sürdüren 39 yaşında olan bir engelliyim.

İmkanlar tekerlekli sandalyeme uygun olduğu taktirde yaşamımı kendim idare edebiliyorum. İstanbul'da doğmuş ve tüm yaşamını İstanbul'da geçirmiş bir vatandaş olarak belediyenize bağlı bulunan Beyazıt, Kapalıçarşı, Gülhane, Topkapı sarayı ve Eminönü semtlerinin bulunduğu bölgeyi gezmeyi çok seviyorum.

Sağlığımı kaybettiğim yıl olan 1996 yılına kadarda o bölgede yıllarca çalışmış gezmiş dolaşmış bir kişiyim.

Biz tekerlekli sandalyelilerin İstanbul'da yaşamını idare edebilmesinin ne kadar zorlu olduğunu farkındasınızdır. Yollarımız kaldırımlarımız trafiğimiz ve binalarımız engellilere hiç uygun değil. Ben duyarlılığı ve farkındalığı yüksek, olayları geniş bir çerçeveden inceleyen ve çevreyi engellilere uygun hale getirmek için uğraşan bir kişiyim.

Bizlerin yaşadığı zorlukları sorunları geleceğimiz yaşamasın diye uğraşan bir bireyim, Türk toplumunun, farkındalığını ve duyarlılığını artırma gayretinde olan bir kişiyim.

Belediyenize bağlı olan Beyazıt meydanı, Sultanahmet Ayasofya bölgesi, Kapalıçarşı, Gülhane, Topkapı sarayı ve Eminönü bölgesinin tarihi bir dokuya sahip olduğunun farkındayım, içlerindeki eserlerin koruma altında olduklarının da farkındayım. Dünyanın birçok ülkesinden gelen turistlerin sadece bu semtlerdeki tarihi eserleri ziyarete geldiklerini de biliyorum.

Beyazıt meydanı, Sultanahmet Ayasofya meydanı, Kapalıçarşı, Gülhane, Topkapı sarayı ve Eminönü bölgesinde gezinirken fark etim ki ihtiyaç duyduğumda kullanabileceğim bir lavabo veya tuvalet yok. Sağlıklı vatandaşların kullanabileceği tuvaletler var, ama hepsi basamaklı veya merdivenli, dar girişli veyahut kullanılmayacak durumdalar.

Olmayan bu lavabo ve tuvaletler nedeniyle o bölgeyi ziyaret edemiyorum, o bölgeye gitmeye çekiniyorum.

2012 yılında o bölgeyi ziyaret edip gezdiğim sırada tuvalet ihtiyacı duydum… Yaklaşık bir saat boyunca o bölgede tuvalet aradım, ama bulamadım. Durumum çok kötüye gidince öğrenci arkadaşlardan yardım istedim etrafımı çevirdiler ve ihtiyacımı Beyazıt meydanında kuytu bir köşede gördüm.

Biliyorum ki bu davranışım güzel değil, ama ben bunu yaptığım için utanmam, eğer burada bir ayıp varsa, benim değil bu sizin belediyenizin bir ayıbıdır veyahut bu tür yerlerde bu türden ihtiyaçların olabileceğini düşünmeyenlerin ayıbıdır. 

İstanbul gibi bir metropolde, turist akınına uğrayan tarihi geçmişi eşsiz olan bir bölgede bir kaç tane olması gereken bu lavabo veya tuvaletlerden, hiç yok.

Yollara kaldırımlara yapılara dokunamazsınız, ama o bölgeye iki üç adet portatif veya kalıcı lavabolar tuvaletler koyabilirsiniz.

Sizden ricam bu yazdıklarımı dikkate almanız ve gereğini yapmanız. 


Abdullah Ünal

2 yorum:

  1. Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum Abdullah. Buna konuya ayrıca eğilmek istiyorum. Dikkat çektiğin için çok teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kendim için değil, ben geleceğimiz için bir şeyler yapma çabası içindeyim... Bir farkındalık oluşturmaya çalışıyorsam, çabam gelecekteki sağlıklımız ve engellimiz içindir. Bu dünyada engelli varolmaya devam edecek hiç bir zaman sona ermeyecek, bunun için yapılması gereken şey engelli farkındalığı oluşturmak.

      Sil