Etkinlikten yaklaşık on gün önce Dilek Bulut adlı
arkadaşım; kendisi organizasyon şefi hanımefendidir, yüz kişiyi aşkın bir 100.
Yıl Ticaret meslek liseliyi kahvaltı yapmak üzere Bakırköy’e davet etti. Dilek
Bulut, bu tür etkinlikleri yapılması gerektiğinde tüm sorumluluğu üzerine alan
kişidir ve başarıyla bitiren kişidir.
Bilmiyorum, ne kadar seviyor ne kadar
hoşuna gidiyor, ama bu tür organizasyonları gülerek gülümseyerek hırsla istekle
arzuyla yaptığı her halinden belli olur. Aslında yaptığı bu iş riskli ve
tehlikeli, çünkü etkinliğe yeterli derecede davetli gelmezse sonu hüsranla
bitebilecek bir durum.
Tabi şu da var; Dileğin çevresinde
bulunan insanlar sağlam, yani güvenilir kişiler... Onlar Dileğe, Dilek’te
onlara güvenir. Yirmi yılı aşkın süre arkadaşlık dostluk hala aynı sıcaklığı
ile devam ediyor.
İnsanların hala birbirine kenetlenme çok
çok güzel çok hoş…
Burada tek sorun var, o da bu türden
organizasyonlara gelen kişilerin çoğunluğunun kız olması, erkek nüfusu o kadar
az ki. Organizasyonlarda on beş yirmi kişi olunsa, üçü veya dördü erkek oluyor,
gerisi kız.
Baskın taraf kız olunca; bu tür
toplantılar üç beş dakika sonra, Altın gününe dönüveriyor ve gözler hemen Kısır
Açma Börek Poğaça arıyor.
İmkanım olsa bu kahvaltıda bende olabilseydim, ama benim gibi
bir engellinin evden çıkması bir dert, kahvaltı etkinliğinin düzenlendiği
mekana gitmesi bir dert, mekan içinde rahat etmesi bir dert.
Hazırlanıp evden kapının önüne çıkabilmem için
birilerinden yardım almam gerek, kapı önünden kahvaltının yapılacağı yere
gitmem için tekerlekli sandalyemin konulacağı araç gerek, benim araca binmem
inmem önemli, gittiğim mekanın girişinin çıkışının tekerlekli sandalyeme
uygunluğu önemli veya mekan içerisinde kişisel ihtiyaçlarımı karşılayacak
lavabo tuvalet tertibatının bulunması önemli.
Herhangi bir terslik olduğunda; benim o mekandan çabucak
çıkmam önemli, bir terslik anında benim girişimde veya çıkışımda problem olmaması
gerek. Çünkü canımın yanması demek, bir çok kişinin vicdanının zarar görmesi demek.
Sağlıklı bir kişi birçok ihtiyacını istediği yerde
istediği zaman görebilir.
Ben birileri olmadan hareket edemeyecek hale gelmekten çok korkarım, bu yüzden de her zaman durumumu başkalarına ihtiyaç duymayacak şekilde ayarlarım. Gidip geleceğim yeri mekanı zamanı hep düzenli olmasına dikkat ederim, her zaman başkasına ihtiyacım olacağı duruma düşmemek için çaba gösteririm.
Ben birileri olmadan hareket edemeyecek hale gelmekten çok korkarım, bu yüzden de her zaman durumumu başkalarına ihtiyaç duymayacak şekilde ayarlarım. Gidip geleceğim yeri mekanı zamanı hep düzenli olmasına dikkat ederim, her zaman başkasına ihtiyacım olacağı duruma düşmemek için çaba gösteririm.
Tabi ki ihtiyacım olduğu durumlar oldu, bu durumlardaysa
yardım istemekten çekinmedim.
Ben kişilik olarak engelli olduğum halde başkalarından
yardım almayı her zaman ikinci plana attım, hiçbir zaman “nasıl olsa bana
yardım ederler” demedim.
Her zaman kendi işimi kendim gördüm, başkalarına muhtaç
olmamak için çaba gösterdim, çünkü bir engelli olarak başkalarını her zaman
yanımda bulamam.
Engelliler;
sağlığı bozulmuş yaşamını kendi idare edemeyecek durumda olan kişilerdir.
Kimisi zeka geriliği yüzünden birilerine ihtiyaç duyar, kimisi fiziki durumu
sebebiyle birilerine ihtiyaç duyar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder