18 Mayıs 2014 Pazar

Trafik ışığında ihmal

18.05.2014
15:50

Dün Erey çay bahçesinin orada bulunan trafik lambalarında bir kaza olmuş ve kaza sonucunda bir kişi ölmüş. Dünkü bu kazadan sonra trafik lambalarından bir tanesi çok zarar görmüş. Zarar gören bu lamba kırılmış ve direği de yıkılmış.

Zarar gören bu lamba, şu an çalışmıyor ve büyük tehlike arz ediyor. Yayalar ve araçlar kafasına göre geçiş yapıyor. Ben Erey çay bahçesine gelip giderken bu lambaları kullanan bir kişi olarak, biraz önce o bölgeden geçiş yaparken Erey çay bahçesine gelirken akla karayı seçtim.

Baktım olacak değil, karşıya geçemiyorum, beş on metre ileride duran bir kişiye seslenip “karşıya geçeceğim sizde benimle beraber trafiği kontrol eder misiniz” dedim. “Anca o beyefendinin yardımıyla karşıya geçebildim” desem yalan olmaz, yolun karşısına geçtiğimde dönüp arkama baktığımda hala bana bakıyordu, bende duyarlılığı için elimi kaldırıp teşekkür ettim.   

Yardıma ihtiyacım olduğu anlarda, çevreden yardım istemekten çekinmem ve burada da çekinmedim. Tekerlekli sandalyede oturduğum için boyum kısa kaldığından, çevreyi benden daha iyi görebilen birinin yardımını almaktan çekinmem. Yardım almadan yaşamımı sürdürmeyi istesem de böyle hayati konularda yardım istemeyi esirgemem.

Ama dört bir taraftan işleyen bu yolda trafiği sadece kendim kontrol etmem çok zor, birilerinden yardım almayı yeğledim. Bu trafiği belki kendi başıma aşardım aşmasına da, benim gibi engellilerin yardım almasının gerektiği durum bu durum.

Yetkililerin sorumsuzluğu sonucu oluşacak bir kaza sonucunda birilerinin canı çok kötü bir şekilde yanabilir. Düşüne biliyor musunuz bir dört yol var, kimsenin kontrolü yok, isteyen istediği an geçiyor. Trafik lambalarını anında tamir edemiyorsan, oraya bir trafik polisi koy. Kimsesinde akıl düşünce yok mu? Tedbir almak için birilerinin daha mı canının yanması gerek.

Daha beş gün önce alınmayan tedbirler sonucunda 301 madenci ölmüşken, neden hala bu kafadan gidiyoruz, bilmiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder