Bugün sabah saat 10:10'da babam, 10:20'de annem özel Avrasya hastanesinde Çin'in Sinovac şirketinin ürettiği CoronaVac aşısı oldular.
Aşı
olduklarına dahil babamla anneme verilen bir aşı kartı var. Bu kartın
üzerindeki bilgiler arasında bu aşının 2. dozunun Şubat ayının 28 çekmesi
sebebiyle 22.03.2021 tarihli gününe verilmiş.
Anne babamın aşı olmasıyla bende rahatladım, çünkü ben 45
yaşında olan yirmi beş yıl önce beyin kanaması ve Akciğer enfeksiyonu geçirmiş
bir tekerlekli sandalyeliyim. Yaş olarak her ne kadar risk altında olmasam da,
annemi babamı riske atmamak için son derece dikkatliydim.
Ülkemize salgın girdiğinden bu yana bende çok dikkatliydim. Eski
sosyal yaşamımdan tamamen uzaklaştım, kalabalığa hiç girmedim, hiçbir yere
gitmedim gezmedim, yemedim içmedim, dışarı çıktığımda hiç bir yere dokunmadım.
Kapalı mekanlardan, kalabalıklardan uzak kaldım ve maske mesafe konusunda çok
titizdim, çünkü eve anneme babama virüs getirebileceğim endişem vardı.
Twitter;
21. yüzyılda 2000 yılı sonrası hayaller uçan
araba, akıllı evler, robotlar idi, yıl 2020 sokağa çıkamıyoruz.
2019 yılının son aylarında Çin'de baş gösteren Corona Covid-19
virüsü, 2020 yılının ilk çeyreğinde bir salgına dönüşüp tüm dünyanın ve
ülkemizin başına bir anda bela oldu.
Dünya; ekonomik olarak, sosyal yaşam olarak, iş sektörleri
olarak, üretim tüketim ve eğitim sağlık olarak kendini tamamen sıfırladı.
Biz dört kişilik bir aileyiz ve otuz yıldır bu ikamette
oturuyoruz. Şu an 45 yaşında olan ben ve 40 yaşında olan kardeşim, 68 yaşındaki
babam ve 66 yaşındaki annemle beraber yaşayan bir aileyiz.
Pandemi süreci boyunca annem, babam ve ben mecbur kalınmadığı
sürece evden dışarıya neredeyse hiç çıkmadık. Evin ihtiyaçlarını çoğunlukla
kardeşlerim gördü, onlar olmadığında ise annem gördü.
Ben ise sadece kendi
alışverişim ve ATM işlerim olduğunda dışarıya çıktım. Babam ise neredeyse hiç
dışarıya çıkmadı, sadece bir iki ayda bir hastaneye veya berbere gitmek için dışarıya
çıktı, zaten bu yüzden var olan Parkinson Alzheimer hastalıkları katladı ve şu
an kendi başına hareket edemez halde.
Bu Pandemi sürecinde önlem konusunda geciken Amerika, İtalya,
İspanya gibi birçok ülkede aşırı şekilde can kayıpları olduktan sonra neyse ki
Pandemi'ye dönüşen bu salgının önü maske, mesafe, temizlik ile kesilmeye başladı.
Bunun yanı sıra aşı çalışmaları hızla, acil olarak başladı ve
bazı ülkeler Acil kullanım onayı
alınarak vatandaşına aşı vurmaya başladı.
İlk önce virüsün görüldüğü ülke olan Çin'de altı ay önce sonuç
verdi ve sonrasında iki ay önce de Rusya Amerika gibi ülkelerde aşı çalışmaları
sonuç vermeye başladı.
Ülkemiz hazıra konma konusunda eline su dökülemez bir ülke
olduğundan bu aşıyı da para vererek almayı tercih ettik.
Şu an Kayseri’de bir aşı çalışması var, var ama bu çalışma çok
yavaş ilerliyor. Eğer zamanında ülkemizi yirmi yıldır yöneten AKP hükümeti AR-GE çalışmaları yapan Hıfzıssıhha
enstitüsü gibi aşı araştırması yapan bir merkezi desteklemeyi bırakmamış
olsaydı, ülkemizde bu aşı konusunda diğer ülkelerden de önce bu aşıyı
bulurdu.
Aslında biz böyle bir ülke değildik, son yirmi yıldır Türkiye'yi
yöneten AKP ve MHP koalisyonunun tercihi sonucunda bu duruma geldik. Hükümetleri üretimi
değil tüketimi tercih ettiler ve bu tüketme işini de istedikleri ülkelerden
ihtiyaç olanı ihraç ederek yaptılar.
Kısacası; şu an
dışarıdan gelen bir ürün tedarikçi ülke tarafından "veremiyoruz"
denilse, o üründen mahrum kalırız.
23.03.2021
Bir kaç gün önce yine
Avrasya hastanesinden annem babam için aşı randevusu almıştım, bugün sabah saat
11:00'de her ikisi de ikinci doz aşılarını oldular. Yaklaşık 15- 20 sonra
aşının koruyuculuğu baskın hale geleceğinden artık maske mesafe tedbirlerini
alarak yaşamlarına daha rahat şekilde devam edecekler. Bizim evde riskli olan ben ve kardeşim kalmış oluyoruz, maskeye mesafeye son derece dikkat ederek aşı
sıramızın gelmesini bekleyeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder