1 Nisan 2013 Pazartesi

Rampa ve asansör yapamıyorlar

Sabah 08:00 gibi uyandım televizyonu açtım odaya annem geldi. Yataktan kalkıp el yüz yıkamam kahvaltım derken saat 09:00 oldu. Saat 09:10 civarı babam ve küçük kardeşimle okula doğru gitmek için evden çıktık. Yaklaşık beş yüz metre gittik ve okula ulaştık.

Dr. Reşit Galip İlköğretim Okulu Zeytinburnu Halk Eğitim Merkezi binasının hemen yanındaymış. Okulun bahçesi çok büyük alana sahipti. Okul bahçesinde birkaç dakika eğlendikten sonra okul binasına girdik.

Okul bahçesinde dört ay önce girdiğim Açıköğretim sınavında tanışmış olduğum tekerlekli sandalyeli arkadaşla karşılaştım, adı Gizem.

O da o okulda sınava girecekmiş, okul bahçesinden beraber okul binasına yöneldik. Okul binasının girişinde altı yedi metre uzunluğunda iki adet basamak var. O basamakları üç dört kişinin yardımıyla aştım. Adamlar o kadar uzun bir merdiven yapmışlar, ama bir köşesine bir metre genişliğinde uzunluğunda bir rampa koymayı akıl edememişler.

Diyorum ya; “bu ülke mühendis yetiştiremiyor".

Okul binasından içeri girince gördük ki; tekerlekli sandalyeli olan ikimizin de sınav yeri üst katta, yani iki tekerlekli sandalyeli öğrenci merdivenlerden bir üst kata çıktık. Beni kardeşim geri geri çekerek merdivenleri aştık, diğer tekerlekli sandalyeli arkadaşı da anne babası ve okul çalışanları merdivenlerden çıkarttı.

Okul bahçesinde Atatürk büstü vardı, birde okul binası içinde Atatürk büstü vardı. Okul binasının içindeki Atatürk büstü önünden tekerlekli sandalyemle geçip merdivenlere doğru ilerlerken ve merdivenleri tekerlekli sandalyemle aşarken Atatürk’ün büstü gülümseyerek, içinden “ben neler yaptım, yıl 2010 oldu adamlar teknolojiyi kullanıp rampa asansör yapamıyorlar” demiştir ya da “bu çocukları neden okulun giriş katında sınava almıyorlar” demiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder