Uğur Dündar Twitter'de engelledi...

Bu akşam saat 21:00'de Tele 1 adlı televizyon kanalında Uğur Dündar'ın konuğu İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun olacağını öğrenince aşağıdaki paylaşımları Twitter aracılığıyla gönderdim. Ben bu gönderilerim sonrası kontrol için bir saat sonra paylaşıma baktığımda gördüm ki; Uğur Dündar'ın hesabı tarafından engellendiğimi fark ettim. 

Sonuçta, küfür etmiyorum, ne onun nede bir başkasının hakkına hukukuna tacizde bulunmuyor tecavüz etmiyorum, sadece Ekrem İmamoğlu'na sorulmasını istediğim bir kaç paylaşım yaptım. 

Twitter;
Sayın @ugurdundarsozcu tekerlekli sandalyeli bir engelliyim. Bizler İstanbul gibi bir metropolde sosyal yaşama tutunma mücadelesi veriyoruz. Ulaşımda, raylı sistemler harici toplu ulaşım kullanamıyoruz, ne otobüsler ne duraklar ne de şoförler bizlere duyarlı.  @ekrem_imamoglu 

Twitter; 
Gerekmediği sürece özel araç kullanmak istemiyoruz... Bu sayede hem trafik sıkışıklığı yaşanmaz hem yakıt tasarrufu yapılır hemde insanımız bizleri görür. EMPATİ
Bir araç içinde taşımaktansa toplu taşıma konusunda bizlere sunulan imkanlar konusunda daha dikkatli olunabilir. 

Twitter;
Otobüs içleri dar, otobüs durakları saçma sapan, şoförler bizleri dinlemiyor. 

Twitter;
Bunun yanı sıra, sağlıklıların duyarsızlığı sonucu toplu taşıma duraklarındaki asansörler sürekli bozuluyor. Bunun için bir şeyler yapınız lütfen. Asansör yerine rampalar kurun. 

Twitter;
Bizim sadece sağlığımız bozuk, engelleri yaratan sağlıklılar... Asansörlerde, kaldırımlarda, rampalarda, trafik ışıklarında, yaya geçitlerinde, sinemada müzede tiyatroda, parklarda bahçelerde. 

Twitter;
Neredeyse yüz yıllık bir devlet olan Türkiye'de, engelliler için yapılmış bir proje söyleyin... Proje için engellilere başvurun, onlarla konuşun, onlarla Empati yapın. 

Twitter;
Sanırım yazdıklarım Uğur Dündar'ı veya danışmanını rahatsız etti. Ekrem İmamoğlu'na sorduğum sorularımı her gün her saat soracağımı sandı. 

NOT: Ekrem İmamoğlu'nun konuk olduğu Demokrasi arenası saat 21:00'de başladı. Ben Uğur Dündar'ı protesto için programın ilk yayınını, televizyondan değil internetten seyrettim ve seçimimi Ekrem İmamoğlu'nun YouTube kanalından yana yaptım.

İBB'ye verdiğim dilekçe ve gelen cevap...

On gün önce cep telefonumdaki Beyaz masa uygulaması ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne aşağıdaki başvurumu yaptım, bu başvuruma bugün gelen cevap ise aşağıdaki gibi oldu.

T.C.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Halkla İlişkiler Müdürlüğü

BEYAZMASA

Başvurunuz:

ÖNERİ;
Sayın yetkili ben 43 yaşında bir tekerlekli sandalyeliyim. Engellilerin ve sağlıklıların daha iyi bir geleceği olması için sosyal medyada çaba gösteren ve gerekli mecralara başvuru yapan bir bireyim. Zorluk ve sorunlar geleceğe yansımasın diye çaba göstermekteyim.

Ben gerçekleştirilmesini umduğum bir fikrimi paylaşmak istiyorum. Sağlıklılar motorlu araçlarına bir şey olduğu zaman, çekici çağırabiliyor veya bir hata yaptığında çekici gelip o aracı çekebiliyor. Ben bu şekilde bir olanağı, biz engelliler için düşünmekteyim.

Devletin veya belediyelerin, onlarca hatta  yüzlerce tekerlekli sandalyeli engelli taşıyabilen aracı var... Bu araçlara bir tekerlekli sandalyeli engelli ihtiyaç duyduğunda telefon edip istediği adrese bu araçlardan gönderilemez mi?

Bu gönderme sonrası çıkacak masraf engelliye faturalandırılabilir veya asansör bozulduğunda, toplu taşıma imkanı sunulmayan bir rota olduğunda transfer ücretsiz olabilir.

NOT: Bu konuda harekete geçer, projelendirirseniz, bir farkındalık sağlar, biz engellileri mutlu edersiniz. 

Gelen cevap; 

Sayın ABDULLAH ÜNAL ;

İlgi : 13.10.2019 18:16:09 Tarih ve 1-21375959634 Nolu Başvurunuz

Başvurunuzda yer alan konu ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi  Engelliler Müdürlüğü ile görüşülmüştür. Görüşme neticesinde tarafımıza verilen bilgi aşağıdaki gibidir

“Müdürlüğümüz Ulaşım Hizmetleri kapsamında yapılan sosyal inceleme neticesinde araçlarımızdan faydalanması uygun görülen vatandaşlarımız için;  randevulu sistemle çalışıyor olmamız nedeniyle Alo 153 Hizmet Birimini en erken 7 gün önceden aramanız halinde her ay otomasyon sistemimizde engelli adına 100 puan yüklenmektedir.  Alınan çağrılar çağrının geliş zamanı ve hizmetin istenme amacı doğrultusunda otomatik olarak sistem tarafından sıraya konulmaktadır. Her ay otomasyon sistemimizde engelli adına 100 puan yüklenmektedir. Sağlık için kullanıldığında ayda 5 defa olacak şekilde 153 Hizmet Birimi üzerinden kayıt oluşturmanız halinde ve uygun araç olması durumunda gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır. Anlık olarak ulaşan araç taleplerinde ise yine 153 Hizmet Birimine ulaşmanız durumunda talep etmiş olduğunuz lokasyon için uygun araç olması halinde gerekli yönlendirmelerin anlık olarak yapıldığı, iletmiş olduğunuz önerinizin ise yapılan çalışmalarda değerlendirilmek üzere kayıt altına alındığı hususu bilgilerinize sunarız.”   

           

NOT: Acil olarak, hemen yarın hastaneye gitme olayım olsa, devlet beni hemen yarın imzaya çağırsa İBB bana "araç veremeyiz" diyecek. 7-8 yıl önce İstanbul Büyükşehir belediyesine başvurduğumda bana verilen cevap böyleydi, yıl oldu 2019 oldu ve yönetim değiştiği halde verilen cevap hâlâ aynı. 

24.10.2019
Saat 09:30 gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beyaz masasından aranıp 'İBB'ye başvurum hakkında ikinci kez dilekçemin incelendiği" söylendi ve görüşümün tekrardan alınmak istendi.
Dünkü, Twitter paylaşımım sonrası Beyaz masaya başvurum "tekrardan inceleneceği" yazılmıştı, bugün de sesli olarak isteğim alındı. 

Beni arayan hanımefendiye “ben acil durumlar için tekerlekli sandalye taşıyan bir aracı talep etmekten bahsediyorum, ben fikrimin projelendirilmesini istiyorum, ben talep ettiğimde istediğim yere aracın gönderilmesinden bahsediyorum, ama sizler bana kontörden ve "isteğinizi yedi gün önceden bildirmeniz gerekli diyorsunuz" dedim. 

Sonrasında;  neden böyle bir proje yapılmasını istediğimi örnekler vererek anlatmaya çalıştım… "Üç dört yıl önce Kadıköy'de gittiğim bir iftardan geri dönerken Marmaray’ın son trenini kaçırıp arkadaşlarımla zorluklar çekerek evime taksiyle dönmek zorunda kaldım” dedim. “Daha geçen yıl Marmaray’ın Ayrılık çeşmesi istasyonundaki asansörün bozuk olması nedeniyle iş yerinde çalışmakta olan kardeşimi yanıma çağırdım ve eve özel bir araçla döndüm" dedim. En sonunda da “bir tekerlekli sandalyeli olarak özel araç kullanmak yerine toplu taşımayı kullanmayı tercih ediyorum” dedim. 

Sonuç olarak; bundan sonra sorun yaşadığımda ve çaresiz kaldığımda kardeşimi çağırmak yerine ilk önce İBB’nin Beyaz masası 153 nolu telefonunu arayacağım ve “asansör bozuk eve geri dönemiyorum” diyeceğim, “tren bozuk eve dönemiyorum” diyeceğim, “akülü tekerlekli sandalyemin şarjı bitti eve dönemiyorum” diyeceğim ve bana verecekleri cevabın ne olacağını göreceğim.

İBB'ye projelendirilmesini istediğim bir fikrimi sundum...

Bugün öğle saatlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Twitter hesabından aşağıdaki paylaşım yapıldı, bende yorum olarak projelendirilmesini umduğum bir fikrimi yorum olarak yazdım. 

İBB; 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ile birlikte hayata geçirdiği İBB RunTOFD koşuları Caddebostan etabı ile başladı. Etkinlikte 814 kişi sahil yolunda oluşturulan 5 kilometrelik parkurda koştu. #UyumaKoş 

Yorumum; 

1) Sayın yetkili ben 43 yaşında bir tekerlekli sandalyeliyim. Engellilerin ve sağlıklıların daha iyi bir geleceği olması için sosyal medyada çaba gösteren ve gerekli mecralara başvuru yapan bir bireyim. Zorluk ve sorunlar geleceğe yansımasın diye çaba göstermekteyim. 

2) Ben gerçekleştirilmesini umduğum bir fikrimi paylaşmak istiyorum. Sağlıklılar motorlu araçlarına bir şey olduğu zaman, çekici çağırabiliyor veya bir hata yaptığında çekici gelip o aracı çekebiliyor. Ben bu şekilde bir olanağı, biz engelliler için düşünmekteyim. 

3) Devletin veya belediyelerin, onlarca hatta  yüzlerce tekerlekli sandalyeli engelli taşıyabilen aracı var... Bu araçlara bir tekerlekli sandalyeli engelli ihtiyaç duyduğunda telefon edip istediği adrese bu araçlardan gönderilemez mi? 

4) Bu gönderme sonrası çıkacak masraf engelliye faturalandırılabilir veya asansör bozulduğunda, toplu taşıma imkanı sunulmayan bir rota olduğunda transfer ücretsiz olabilir. NOT: Bu konuda harekete geçer, projelendirirseniz, bir farkındalık sağlar, biz engellileri mutlu edersiniz. 

Bunun yanı sıra bu fikrimi cep telefonumda bulunan Beyazmasa uygulamasıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Beyaz masasına da ulaştırdım. 

Metro İstanbul, lafının nereye gideceğini bilmiyor...

Bugün öğle saatlerinde Metro İstanbul tüm sosyal medya ağlarında Yenikapı’da bulunan Marmaray istasyonunda yapılan bir sportif etkinliğinin kısa bir videosunu paylaştı. 

Bunun üzerine bende bu videoları altına Twitter’de “Sayın yetkili bu konuda da müdahalenizi bekliyorum... Çünkü tekerlekli sandalyemle ne zaman asansör önüne gitsem her zaman önceliği sağlıklıları vermek zorunda kalıyorum” yorumu yapıp Yenikapı istasyonunda yaşadığım bir asansör videosunun adresini paylaştım. 

Biraz sonra bu yorumuma Metro İstanbul’dan gelen cevap “Engelli, yaşlı, hasta ve hamile yolcularımızın önceliğinin olduğunu aktarmak için anons, levha ve resimli işaretlere yer verilmiştir. Konuyla ilgili görsel çalışmalar devam etmektedir. Ancak, bu durumun değerlendirilmesi ahlak ve etik kurallarla sınırlandırıldığından yolcularımızın bu davranışı için farklı bir uygulamamız bulunmamaktadır” oldu. Bende hemen “Peki ben tekerlekli sandalyemle yürüyen merdiven girişinde durup sağlıklılara geçiş hakkı vermediğimde bana müdahaleniz olur mu? Yazınca cevap bile veremediler. 

Empati yapmak yerine, "sağlıklıyı düşünmemiz gerek, kimseyi engelleyemeyiz” diyorlar... 

İstasyon yönetici ve görevlileri asansör konusunda hassas olmalı, çünkü asansör kime gerek, bana veya hamileye bebekliye, bebek arabalıya... Burada sorun nerede, asansörleri sağlıklıların kullanmasında. 

Bende haklı olarak; Peki ben tekerlekli sandalyemle yürüyen merdiven girişinde durup sağlıklılara geçiş hakkı vermediğimde bana müdahaleniz olur mu? Yazdım, ama kimsesinden cevap çıkmadı. 

Bu ülke neden böyle, bilmiyorum… Bir kişi neden umursamaz, duyarsız veya verdiği cevabın nereye gideceğini düşünemez. 

 

Bunun yanı sıra bu asansörler sağlıklıların aşırı kullanımı sonrası o kadar sık bozuluyorlar ki, biz tekerlekli sandalyeliler evimizden çıkarken gideceğimiz yere ulaşamama ve eve dönüş yaparken "asansör bozulursa nasıl geri döneceğiz" endişesi yaşıyoruz. 

Zakir Başı sokaktaki işgalleri engelleri resimledim...

 

Verdiğim dilekçe sonrası sokaktaki işgaller ve engeller ortadan yok olmaya başladı. :)

Bu sokağı neden resimledim... Tıkla.

Zakir Başı sokağın düzenlenmesi için dilekçem...

                 

ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ BAŞKANLIĞINA;

Sayın yetkili ben Abdullah Ünal, yaşım 43 ve yaşamını tekerlekli sandalyede sürdüren bir engelliyim. 

Size, Kazlıçeşme mahallesinde Zakir Başı sokakta bulunan yaya geçidinde, kaldırımında, rampasında ve bölgedeki araç yolunda bulunan kusurlar nedeniyle bu başvurumu yapıyorum. 

Ben o bölgede 31.07.2019 günü saat 17:00 civarı bir kaza geçirdim. Bu kaza sonucu ben zarar görmedim, ama tekerlekli sandalyem hasar aldı. 

Öncelikle Zakir başı sokakta her iki tarafta bulunan kaldırım üzerlerinde ağaç, tabela, direk işgalleri var. Yine Stat park ile Surp Pırgiç Ermeni hastanesi arasında olan yaya geçidinin Stat park tarafındaki kaldırımda bulunan rampanın eğimi çok kötü, eğim o kadar çok dik ki tekerlekli sandalyem yere tutunamıyor ve araç yoluna kayıyor. Yine Stat park tarafındaki kaldırım üzerinde bulunan ve genişliği bir metreyi aşan reklam tabelası yaya geçişini engelliyor, yaya geçidinden karşıya geçmek isteyenlerin araç trafiğini kontrol edememesine neden oluyor. 

Bölgede asıl önemli işgal ise, Surp Pırgiç Ermeni hastanesi önünde bulunan beş altı metre genişliğindeki işgal, hem araç yolunu hem yaya yolunu işgal ediyor, hem de araç yolunu aşırı derecede daraltıyor. İnceleme yaptığınızda göreceksiniz ki; araç trafiğini ve yaya geçidini kullananları tehlikeye sokuyor. 

Eğer imkanınız varsa, o bölgede bulunan kameralardan 31.07.2019 günü yaşadıklarımı görebilirsiniz... Reklam tabelası ve yayalar yüzünden araç trafiğini göremediğimi ve o saçma sapan rampadan tehlikeli şekilde hızlıca araç yoluna indiğimi, trafiği ve kendimi tehlikeye soktuğumu görebilirsiniz. 

Sizden Marmaray toplu ulaşım ağına çok yakın mesafede olan o bölgede prosedürlere uygun, yol, kaldırım, yaya geçidi ve trafik işaretleri konusunda bir düzenlemenin yapılmasını ve sonuç hakkında yazılı olarak beni bilgilendirmenizi rica ediyorum.  

                                                                                       Abdullah Ünal



Verdiğim dilekçe sonrası sokaktaki işgaller ve engeller ortadan yok olmaya başladı. 

Olivium AVM; CarrefourSA; kendin öde kasaları da sorunlu...

28.08.2019
Bugün evden çıkar çıkmaz doğruca Olivium alışveriş merkezine CarrefourSA gıda markete gidip mağaza sorumlusu müdürü ile beş dakikalık bir görüşme yaptım. 

Bu gıda markete bir kaç ay önce dört adet Kendin öde kasası açıldı. O günden bu yana da diğer kasaları kullanmıyorum. Ben bu Kendin öde kasaları Kadıköy Ayrılık Çeşmesi'nde bulunan Nautilus alışveriş merkezinde kullanıyordum. 

Ben bu CarrefourSA mağaza ağının daracık olan kasa bölümüne tekerlekli sandalyemle girmemek için Kendin öde kasaları kullanıyorum… Bu Kendin öde kasalarından ödeme yapmak benim için biraz zahmetli oluyor, ama bu benim için  sorun değil. 

CarrefourSA gıda market zincirinin normal kasa bölümü çok dar olduğu için o bölümden tekerlekli sandalyemle zar zor geçiyorum. Hatta üç dört yıl önce o daracık olan kasa bölümünden geçiş yapayım derken fotoğraf makinemin LCD ekranını kırdım. 

Düne gelecek olursam; saat 17:30'da Olivium alışveriş merkezindeki CarrefourSA'dan beş parçalık bir ürün alışverişi yaptım ve bu alışverişimi yine Kendin öde kasasında ödedim. 

Aldığım beş parça ürünü cihazdan geçirip barkotlarını okuttum ve hepsinde de onayı "dıt" sesi ile aldım sonrasında kredi kartımı takıp ödememi yapıp diğer müşterilere bir an önce işlerini görmeleri için barkot cihazı önünden bir metre ileri giderek ayrıldım.

Mağazadan çıkış yapmadan bir çalışan yanıma geldi ve fişime bakarak aldığım ürünleri kontrol etti. Kontrolü sonrası da 2.50- TL'lik bir çikolatayı ödemediğimi söyleyip "bunu alıyorum" dedi. 

Bunu o an yapmış olması bir bakıma iyi oldu, çünkü mağaza çıkışında X-Ray cihazında ses çıkarmasından beni kurtardı. 

Ben müdahalesi anında bir şey demedim/ diyemedim, ama mağazadan çıkınca hemen fişi alıp bende kontrolümü yaptım ve elemanın haklı olduğunu gördüm. 

Bu yüzden fişi atmadım, sakladım ve bugün müdüre söyleyeceklerim düşündüm… 

Bugün mağaza müdürüne dünkü alışverişin fişini göstererek, dün yaşadıklarımı anlattım ve "sizden rica ediyorum kasa bölümünde yaşadığım o anları kontrol edin ve ürünleri okuttuğumu onay sesi "dıt"’ı aldığımı sonrada da fişimi aldığımı görün ve benim hakkımda yanlış bir algı sahibi olmayın" dedim. 

Mağaza müdürü ise beni güzelce ilgili bir şekilde dinledikten sonra bana "ben sizi çok uzun süredir tanıyorum, normal kasaların dar olduğunu da biliyorum" dedi ve sonrasında "alışverişlerinizde bizi seçiyorsunuz biliyorum, teşekkürler" dedi. 

Son olarak da "kesinlikle bir yanlış anlama olmuştur ya da cihazda problem olmuştur" dedi, bende "teşekkür" edip tekerlekli sandalyemi çevirip gönlü rahatlamış halde mağazadan çıkışımı yaptım. 

O an bir problem yokmuş gibi davrandım, ama benim önüne geçemediğim bir huyumdur sorun yaşadığım işletmelere alışverişe gitmemek. 

                                     VE.....

3.09.2019

Bugün sabah saatlerinde bir STK olan ve benim takip ettiğim İyilik Kazansın platformunun paylaşımı altına aşağıdaki yorumu yaptım. 

"

CarrefourSA'yı sürekli kullanan bir tekerlekli sandalyeliyim, bu market zincirinin bir kaç sıkıntısı var ve en önemlisi de ödeme kasaları... Normal ödeme kasa girişleri çok dar ve tekerlekli sandalyem sığmıyor, Kendin öde kasalarının da bozuklar ve sorunları var.

" 

Yazdım. 

Hemen bir kaç dakika sonra CarrefourSA'dan bir yetkili yorum yapıp 

"

Merhaba Abdullah Bey, yaşadığınız deneyimi üzülerek öğrendik.😔 Konu hakkında size yardımcı olabilmemiz için ziyaret ettiğiniz mağazamızı ve iletişim numaranızı DM ile paylaşmanızı rica ederiz. 

" 

Dendi.

Bende hemen; "

İlginize teşekkür ederim... Gerekli yazıyı hazırlıyorum ve gün içinde DM yoluyla sizinle paylaşacağım. Duyarlılığınız için sağ olun."

Dedim. 

Sonrasında da aşağıdaki yazıyı hazırladım ve yarım saat içinde mesajı attım. 

"

Sayın yetkili ben Abdullah Ünal (unal76), biraz önce İyilik Kazansın adlı bir STK'nın paylaşım Twiti altında bir yazışma yapmıştık. 

Sizin marketlerinizde olduğu gibi diğer gıda marketler zincirlerinizds neredeyse tamamının kasa bölümü biz tekerlekli sandalyeliler için çok dar, farkındasınız/ farkındayım. 

Ben İstanbulda Zeytinburnu'nda ikamet etmekteyim... Beni hem Zeytinburnu Olivium alışveriş merkezi CarrefourSA'da ve Nautilus alışveriş merkezi CarrefourSA'da görebilirsiniz, mağaza yetkilileri konuştuğunuzda veya kameraları kontrol ettiğinizde görebilirsiniz. 

Ben size CarrefourSA kartımın numarasını ve hatta resmini göndererek de yardımcı olmak isterim. 

Bugünkü yazışma nedenime gelirsem;  öncelikle ödeme kasalarının biz tekerlekli sandalyeliler için çok aşırı dar, ikinci olarak Kendin öde kasalarında bir entegre sorunu var, bazı ürünleri okutturma sorunu müşterinin mağaza çalışanına ihtiyaç duymasına neden oluyor. Özellikle normal kasalara girmek istemeyen Kendin öde kasada gitmek isteyenleri çok zorluyor. 

İlginize ve duyarlılığınıza teşekkürler. 

" 

Dedim. 

Onlarda mesajıma karşılık olarak: 

"

Konuyla ilgili bilgi verebilmemiz için size ulaşabileceğimiz iletişim numaranızı bizimle paylaşabilir misiniz Abdullah Bey? 

" 

Dediler.

Ben de "Konuyla ilgili telefon numaramın kullanılmasını istemiyorum. Teşekkürler." Deyip konuşmayı bitirdim. 

Tam derdimi anlatamadım; tek istediğim ödeme kasa girişlerinin geniş olması ve Kendin öde kasa sorunlarının çözümü. 

 

Üç işgal bir arada...

Akşamüzeri saat 16:30 gibi evden çıkıp doğruca Marmaray'a giderken Surp Pırgiç Ermeni hastanesi önünde kaldırıma çarpıp tekerlekli sandalyemin sol ayaklığını kırdım. 

Stat parkın önünden geçip saçma sapan dik olan bir rampadan araç yoluna inip yaya geçidinden çapraz olarak hızlıca geçtiğim sırada tekerlekli sandalyemin kontrolünü kaybedip sol tekeri ilk önce orada bulunan çukura düşürdüm ve sonrasında sol ayaklığı kaldırıma çarptım.

Ne zaman o yaya geçidinden geçsem, yaya ve araç trafiğini sağa sola defalarca bakarak kontrol eder, yaya ve araç yoksa rampadan iner karşıya çapraz olarak hızlıca geçişimi yapardım. 

Bugünse kabul etmeliyim ki, biraz dikkatsizdim; çünkü hem kaldırımda yayalar vardı, hem kaldırımda bulunan bir tabelası görüşümü engelledi ve sol taraftan gelen araç trafiğini kontrol edemedim. 

Sonrasında yaya geçidini çapraz olarak tamamladım, bu çapraz geçişin nedeniyse; yaya geçidinin bittiği noktada hastane girişindeki düzenlemenin olması ve yaya geçidiyle araç yolunu işgal ediyor olması. 


O bölgede üç dört hata var... Birincisi; araç yolu geniş olduğu halde Surp Pırgiç Ermeni hastanesi kapısı önünde bulunan üç dört metre genişliğindeki işgal, hem araç yolunu hem yayanının geçişini engelliyor... İkincisi; her iki tarafta kaldırım üzerinde bulunan reklam tabelaları, hem yaya geçişini engelliyorlar hem de orada bulunan yaya geçidinde yayanın trafiği kontrol etmesini engelliyor. Üçüncü olarak o bölgede bulunan yüksek kaldırımlar nedeniyle yapılmış olan yaya geçidinin rampasının yola çok dik olarak iniyor olmasıyla tekerlekli sandalyemin tekerlerinin yere tutunamamasına neden oluyor. 

Bugüne gelirsem; tüm bu etkenler bir araya geldi ve bu kaza oluştu... Yaya ve araç trafiğini kontrol edemedim, rampadan inip araç trafiğinde birden belirdim, yolu çapraz geçtim, araç yolu ile hastanenin işgal ettiği bölge arasında olan boşluk ve bu boşluğun 15-20 santimetre genişliğinde ve üç dört santimetre derinliğinde olması. 

           
Konuyla ilgili Zeytinburnu Belediyesi'ne verdiğim dilekçem... Tıkla 

13.09.2019
Saat 15:50’de Zeytinburnu belediyesi tarafından on gün önce Çözüm merkezlerine göndermiş olduğum dilekçeme aşağıdaki yanıt geldi. 

Sayın   Abdullah Ünal, 

Yönlendirme Açıklaması: Uğur Ulusoy (Yol Bakım) tarafından Eyl 13 15:35 tarihinde tarafımızca yapılan incelemelerde söz konusu Zakir başı sokakta ve Marmaray yolu güzergahındaki yolda tretuarlarda engelli rampası ile ilgili çalışmaların standartlara uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak kaldırımda bulunan reklam tabelalarının kaldırılması istenmektedir. Bu konu kültür müdürlüğünü ilgilendirmektedir.  Yani kısaca; aşırı dik olan yaya geçidinin araç yoluna iniş çıkış rampası "standartlara uygun" olduğu, kaldırım üzerinde bulunan reklam tabelasının kaldırılması konusunda "Kültür müdürlüğü ilgilenmektedir" denilmiş.

Bunun yanı sıra Surp Pırgiç Ermeni hastanesi kapı önünde bulunan yaya geçidi ve araç yolu işgaline nedense hiç girilmemiş, yol kenarındaki bozukluğa hiç girilmemiş, kaldırım üzerinde tam ortada bulunan ağaç ve direkler konusuna da hiç girilmemiş. 

Bilmiyorum, ama bu açıklama bana yeterli gelmediği için en yakın zamanda Zeytinburnu belediyesine gidip Uğur Ulusoy ile yüz yüze görüşeceğim. 

Konuşmanın bir bölümünde “buyurun tekerlekli sandalyemi alın kaldırım üzerinde bulunan düşünmeden yapılan işgalleri aşın, o dik rampadan inip çıkın ve en sonunda da Ermeni hastanesi işgali sonucunda daraltılan araç yolundan karşıya geçin” diyeceğim. 

Sokaktaki işgaller, engeller... 

 

24.09.2019 
Erey çay bahçesinde zaman geçirdiğim sırada saat 18:39'da iki aracın çarpışma sesi geldi ve herkes bir anda Surp Pırgiç Ermeni hastanesi önüne baktı, o bölgeye koşturdu. Hastane önünde iki araç kafa kafaya çarpışmış ve bir yaralanma olmuş ki yaklaşık beş dakika sonra bir ambulans bir de polis aracı geldi. 

Bende hemen Twitter'i açtım beş dakika içinde Emniyet Genel Müdürlüğünü ve Zeytinburnu belediyesini haberdar ederek aşağıdaki yazıyı yazıp gönderdim. 

Twitter; 
@TrafikEgm Zakir Başı sokakta biraz önce yine kaza daha oldu, çünkü Surp Pırgiç Ermeni hastanesi kapı önündeki işgal araç yolunu daraltıyor trafiğin aksamasına neden oluyor. Bakalım yetkililer ne zaman uyanacak, @zeytinburnubld verdiğim dilekçeme olumlu yanıtı ne zaman verecek. Biraz önce iki araç kaza yaptı. 10 gün önce bir motosiklet bir kadına arkadan vurup belini kırdı. İki ay önce ben tekerlekli sandalye ile kaza yaptım. 


… VE SONUNDA İŞGALLER ENGELLER ORTADAN KALKMAYA BAŞLAR;