1 Mayıs 2013 Çarşamba

Tarih kokan mekana Engelli wc yapın


Bugün saat 14:00 civarı tek başıma tramvayla Beyazıt’a gittim, fazla bir zorluk yaşamadan da gezip geldim. Kapalıçarşı’yı gezdim, Sultanahmet meydanına gittim, Beyazıt meydanını gezdim, Nuriosmaniye vergi dairesinde memur olarak çalışan arkadaşımı gördüm, arkadaşlarıyla tanıştım, bana bir kahve ısmarlayıp bolca sohbet ettiler. O arkadaşım benim 70.yıl fizik tedavi hastanesinde tanıştığım bir arkadaşım, benden birkaç yaş büyüktür ve mesleği memurluk olduğu halde sıcakkanlı biridir. O beni ziyarete iki defa geldi, ama ben onun yanına hiç gitmemiştim. Kapalıçarşı’yı gezerken Nuriosmaniye çıkışını gördüm, hemen aklıma o geldi ve hemen çarşıdan çıkış yapıp Nuriosmaniye vergi dairesine gidip onu gördüm. Aslında niyetim Kapalıçarşı’yı gezmekti, Nuriosniye çıkışını görünce aklıma Nurten geldi, aradım, müsaitmiş, görüştük.

O bölge dokunulmaz yani tarihi eserle dolu bir bölge olduğu için, benim gibi bir tekerlekli sandalyeli o bölgede gezinirken çok zorlanıyor, yolları paket taş ilerleyemiyorum, kaldırımlar dar ve eski, neredeyse hiç ilerlemek mümkün değil, turist kaynıyor adım adım ilerleye biliyorsun.

Kapalıçarşı’ya giriş yapıyorum, yapı içine girişte bir basamak var, çevreden bir iki esnafla konuşup tekerlekli sandalyemin sarsılmadan basamağı inmesini sağlamalarını istedim, onlarda sağ olsunlar hemen koşturdular basamaktan inerken sarsılmamam için yardımcı oldular. Esnaf yardım ederken Kapalıçarşı’nın güvenlik görevlisi ise bizi seyretti, seyretmekle kalmadı tabi ki ben basamaktan inip çarşıyı gezmek için bir iki metre ilerlemişken, bana “on metre yan tarafta çarşının düzayak girişli yeri var, bir defakine oradan gelirsin” dedi. Akıllı bizi seyretti, iş bitti, kalktı bana akıl veriyor. On metre yandaki kapı rampalıymış, Allah’ım Yarabbim ya çıldırtacaklar adamı, bari çalışanları 21 yüzyıldan seçin.

Bu türden tarihi bölgeleri gezmeyi severim, ama bu tür yerler bana hiç uygun değil. Öyle böyle değil, bugün Beyazıt’ta o kadar çok zorlandım ki, anlatamam. O koskoca tarihi eser dolu bölgede sokakları turist kaynayan Beyazıt meydanında Kapalıçarşı’da Sultanahmet’de Gülhane parkında bir adet tuvalet bulamadım. Bugün tuvalet konusunda öyle bir sıkıştım ki, mahvoldum, neredeyse çatlayacak patlayacaktım. Belki o bölgede üç beş tuvalet lavabo vardır, ama hiç biri tekerlekli sandalyeli engellilere uygun değil, kadınlara çocuklara uygun değil, yaşlılara uygun değil.

Bugün o bölgede gezinirken tuvalet konusunda o kadar kötü sıkıştım ki, bu sıkışma bana büyük bir ders verdi. Çünkü orada neredeyse altıma yapacaktım, öyle bir sıkıştım ki resmen mahvoldum. Koskoca tarihi bir bölgede sağlıklılar için merdivenli basamaklı da olsa tuvalet vardı, ama engellilere uygun bir yer yoktu. Bu sefer yanımda Ördeğimin olmasına pek sevinemedim, çünkü Beyazıt Sultanahmet Kapalıçarşı gibi bir bölgede tuvaletimi yapacağım yer yok.

O kadar çok sıkıştım ki, Kapalıçarşı ve Sultanahmet’te tuvalet bulamadım ve Beyazıt meydanın tam ortasında etrafı duvarla çevrili bir iki metrekarelik bir kuytu köşe bulup Ördeğimle işimi hallettim. İlk önce bir yer buldum sonra iki genç öğrenci gördüm yanıma çağırdım, “arkadaşlar tuvalet olarak ben çok sıkıştım, bir an önce tuvaletimi yapmam gerek, siz iki dakika çevremde durup ufakta olsa bir önlem alırsanız sevinirim” dedim. Çocuklar durumu anında algıladı ve ben Beyazıt meydanı gibi tarihi bir mekanın ortasında Ördeğime işedim.

Kimsesinde bir korku yok düşünce yok akıl yok, hepsi kendini düşünüyor. Bir tanesinin aklına gelmiyor o bölgeye çok güzel bir tuvalet yapmak, Valisinin, Kaymakamının veya Belediye başkanının bir yakını engelli olsa ve yaşadığım şu kötü anı yaşasa o bölgeye her elli metreye tuvalet konulup işin boku çıkartılırdı.

Tamam, tarihi dokuyu bozmayın, ama üç beş metrekare lavabo tuvalet yapacak yerde mi yok orada… İlk defa yöneticilere küfür ettim, düşüncesiz umursamaz densiz dengesiz oldukları için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder