20 Nisan 2017 Perşembe

Restoranlar...

18.04.2017
Bugün tekerlekli sandalyeli bir arkadaşımla Olivium alışveriş merkezinde Pidem adlı bir restoranda bir adet bir buçuk karışık pide yedik.



Arkadaşım “karnım tok” dese de, ben yine de büyük pide söylemekten geri durmadım, belki de nezaketi yüzünden “aç değilim” demiş olabilirdi, bende “beraber yeriz” dedim. Olivium alışveriş merkezindeki Pidem restoran o kadar çok sıkışık ki, masaları sandalyeleri arasından tekerlekli sandalyemle kasaya ulaşıp siparişimi ve hesabımı ödeme geriye gelme imkanım yok.

Gerçi; sadece orası değil, alışveriş merkezlerindeki birçok restoran aynı durumda. 

Neyse!
Arkadaşımla beraber restoran dışında bir masanın yanına yaklaştık, garsonu yanımıza çağırdım siparişimizi verdik, on beş yirmi dakika sonra siparişimizi getirdi ve “toplamda 20- TL” dedi. Ben birkaç saniye bekledim ve “masalar çok sıkışık kasaya kadar gidip gelmem imkansız, yemeği yer hesabı öderim merak etme” dedim.


Arkadaşımla yemeğimizi bitirdik ve biraz sohbet ettikten restorana doğru tekerlekli sandalyemi çevirdim restoranın tezgahına doğru bakınınca garson yanımıza geldi. O sırada bende restorana yaklaştım ve garsona “benim bu tekerlekli sandalye ile içeri girip siparişi hesabı verip çıkmam gerek, ama her taraf masa sandalye” dedim ve hesabı ödemek için cüzdanımı çıkartıp kredi kartımı gösterdim, o da bana “pos cihazımız kablolu buraya kadar gelmez” dedi.

Restoranı masaya boğmuşlar, tekerlekli sandalyemle kasaya ulaşacağım yer bırakmamışlar, birde kalkıp yemeği yemeden hesap istiyorlar… Ve pos cihazları kasaya monte. 

Bir kaç hafta sonra gözüm o restorana takıldı, bir baktım masa araları açılmıştı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder