Sağlıkla ilgili bir konu açıldığında insanlar bazen benim aşırı tepki gösterdiğimi veya abarttığımı düşünüyor olabilirler, ama ben tecrübemin olmadığı bir konuda veyahut haklı olmadığım bir davada hiçbir zaman baskın olmam.
Dün akşam Aksaray’da bir araç beni gördüğü halde yavaşça yanımdan geçmeye uğraşırken ayağımın ucuna dokundu, cinler tepeme çıktı ve çok kızdım. Aracı kullanan akıllı, o birkaç santimetre mesafenin ayarını düzgün yapamasa tekerlekli sandalyemi itmeye başlayacak ve tekerlekli sandalyemi, ya devirecek ya da sandalyemin yürüyen aksamını bozacak.
Kısacası; her şey şoförün sağ ayağına bağlı, yanlışlıkla gaza fazla dokunsa araç fırlayacak ve beni tekerlekli sandalyemle fırlatıp atacak bir kenara.
Beni gördüğü halde geçmeye çalışacağına, durup iki üç saniye beklese, ben tekerlekli sandalyemi geriye alıp geçmesine izin vereceğim. Ama bizim insanımız erken doğum olduğundan sabırsız, beklemek yerine aracın çizilmesini veya bana dokunmayı göze aldı.
Ben bir doktorun ufacık bir düşüncesizliği sonucu 20 yıldır tekerlekli sandalyedeyim, bir başkasının bakımına muhtacım… Ufacık bir hata ve ben tekerlekli sandalyedeyim, tüm yaşamım mahvoldu, hayatım alt üst oldu.
Kimsesi bilmez sağlığın değerini, kimsesi bilmez görmenin duymanın hissetmen konuşmanın değerini… Ben yirmi yaşımda aylarca görmedim duymadım konuşamadım hissedemedim, yirmi yılı aşkın süredir de yürüyemiyorum.
Orada o araç bana çarpsa, tekerlekli sandalyem devrilse, boynum kırılsa veya omurgam zarar görse, benim zarar görmemi istemeyen biri bana yardım edeyim derken onun boynu kırılsa omurgası zarar görse, yaşamımız boyu vücudumuzu hissetmeden yaşarız.
Kimse bana bilmişlik taslamasın, karşımdaki kim olursa olsun
alnını karışlarım… Hiç kimseyi umursamam alnının ortasına küfrümü yapıştırırım. Durumum kimsenin anlayabileceği bir durum değil, kimse benimle empati yapmaya kalkmasın çünkü ben yaşamımın yarısını birilerine muhtaç olarak geçirmiş bir kişiyim.
Dün akşam Aksaray’da bir araç beni gördüğü halde yavaşça yanımdan geçmeye uğraşırken ayağımın ucuna dokundu, cinler tepeme çıktı ve çok kızdım. Aracı kullanan akıllı, o birkaç santimetre mesafenin ayarını düzgün yapamasa tekerlekli sandalyemi itmeye başlayacak ve tekerlekli sandalyemi, ya devirecek ya da sandalyemin yürüyen aksamını bozacak.
Kısacası; her şey şoförün sağ ayağına bağlı, yanlışlıkla gaza fazla dokunsa araç fırlayacak ve beni tekerlekli sandalyemle fırlatıp atacak bir kenara.
Beni gördüğü halde geçmeye çalışacağına, durup iki üç saniye beklese, ben tekerlekli sandalyemi geriye alıp geçmesine izin vereceğim. Ama bizim insanımız erken doğum olduğundan sabırsız, beklemek yerine aracın çizilmesini veya bana dokunmayı göze aldı.
Ben bir doktorun ufacık bir düşüncesizliği sonucu 20 yıldır tekerlekli sandalyedeyim, bir başkasının bakımına muhtacım… Ufacık bir hata ve ben tekerlekli sandalyedeyim, tüm yaşamım mahvoldu, hayatım alt üst oldu.
Kimsesi bilmez sağlığın değerini, kimsesi bilmez görmenin duymanın hissetmen konuşmanın değerini… Ben yirmi yaşımda aylarca görmedim duymadım konuşamadım hissedemedim, yirmi yılı aşkın süredir de yürüyemiyorum.
Orada o araç bana çarpsa, tekerlekli sandalyem devrilse, boynum kırılsa veya omurgam zarar görse, benim zarar görmemi istemeyen biri bana yardım edeyim derken onun boynu kırılsa omurgası zarar görse, yaşamımız boyu vücudumuzu hissetmeden yaşarız.
Kimse bana bilmişlik taslamasın, karşımdaki kim olursa olsun
alnını karışlarım… Hiç kimseyi umursamam alnının ortasına küfrümü yapıştırırım. Durumum kimsenin anlayabileceği bir durum değil, kimse benimle empati yapmaya kalkmasın çünkü ben yaşamımın yarısını birilerine muhtaç olarak geçirmiş bir kişiyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder