Dün
öğle saatlerinde, engelli raporumu ve fotokopisini yanıma alarak Haseki Eğitim
ve Araştırma hastanesine gittim.
Haseki’ye
bir süredir gitmek istiyordum, çünkü özel Yaşar fizik tedavi hastanesinden
aldığım egzersizin 2016 yılına ait kalan otuz seans hakkımı almam için bu gerekli.
Bunun için ilk önce bir eğitim ve araştırma hastanesinin fizyoterapit uzman
doktorundan raporumu uzattırmam gerek ve sonrasında da terapilere devam
edebileceğim.
Bu
ülkede yaşıyorsanız ve bir engelliyseniz; bu türden işlemleri devlet halletmez,
illaki sizin halletmeniz veya refakatçinizin halletmesi gerekli.
Saat
13:30 gibi evden çıkıp dış kapının önünde akülü tekerlekli sandalyeme geçtim ve
ilk önce 700-800 metre mesafede bulunan Akşemsettin tramvay durağına ara sokaklardan
ilerleyerek gittim. Akşemsettin durağından Kabataş yönüne giden üçüncü trene zorla
bindim, çünkü öğle saati olmasına rağmen tıklım tıklımdı.
Tramvayın
kapısı kapanmak için birkaç defa zorlasa da, tekerlekli sandalyem ve diğer
vatandaşlar kapıyı tutarak kapanmaya engel oldu. O sıkışık ortamda yaklaşık
yarım saat yolculuk yaptım ve Haseki durağına Heleşükür varabildim.
Haseki’ye
gidene kadar Tekerlekli sandalyemin kumanda bölümüne yüklenen de oldu,
sandalyemi ileri almamı isteyen de oldu, sandalyemi ileri itmeye geri çekmeye
çalışan da oldu.
Acaba
ben onların oralarına buralarına yüklenerek hareket etmeye çalışsam tepkileri
ne olurdu.
Haseki
durağına varınca zar zor araçtan inip, hemen duraktan çıktım ve hemen elli metre
ötede bulunan Haseki hastanesinin bahçesine girdim. Hızlı gittim, çünkü hava
çok kapalıydı neredeyse yağmur indi inecekti.
Hastane
binasına girmeden önce bir güvenlik görevlisine elimdeki kağıtları göstererek “fizik
tedavi bölümü” dedim, o hemen “ağabey geri git bahçe kapısının karşısında bir
bina daha var yolun karşısına geç, o işlemleri anca orada halledersin” dedi.
Haseki’nin
bahçesinden çıkıp güvenlik görevlisin tarif ettiği binaya gittim, bina
girişindeki tabelayı kontrol ettim ve dördüncü kata çıktım, çünkü fizik tedavi
oradaydı. Şu yönlendirme tabelalarını çok seviyorum, ne başkalarıyla muhatap
olmak zorunda kalıyorsun ne de yanlış yönlendirilmek korkun var.
Bir
hastanedeyim, bir tekerlekli sandalyedeyim ve anca üçüncü asansör kabinine
binebiliyorum. Eğer bir duyarlıya rastlamasam o kabin önünde daha çok beklerdim,
çünkü telaşla koşuşturan hastalar ve yakınları o kadar çok ki, kalabalığa
asansör yetişemiyor.
Dördüncü
kata ulaştığımda üç bölüm vardı, ben evraklarım elimde doğruca fizik tedavi
bölümüne gidip kapısı önüne yaklaştım. Önümde bekleyen üç kişinin içeri girip
çıkmasını yaklaşık yarım saat bekledikten sonra içeriye girebildim. Uzman
fizyoterapist Öznur hanımla yaklaşık iki üç dakikalık bir görüşmeden sonra
kendisinin bu işlem için yetkili olmadığını öğrendim, beni Bahçelievler’de
bulunan Sağlık bakanlığına ait fizik tedavi hastanesine yönlendirdi.
Beni
işlemleri halletmem için herhangi bir eğitim araştırma hastanesine
yönlendirense egzersiz tedavisi almakta olduğum Bakırköy’deki Yaşar hastanesinin
fizyoterapisti Selçuk. Selçuğu suçlamıyorum, muhtemelen onu da biri öyle
yönlendirdi. Yani Haseki’ye kendim gitmedim, burnunun dikine giden biriyim ama
akılsızca hareket eden biri değilim.
Bende
evraklarımı fotokopileriyle beraber poşete koydum, nüfus kağıdımı da cüzdanıma koydum
ve geldiğim güzargahı takip ederek saat 17:00 civarı eve geri geldim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder