7 Ekim 2016 Cuma

Eğitim ve Araştırma hastanesine giderken...

Dün öğle saatlerinde, engelli raporumu ve fotokopisini yanıma alarak Haseki Eğitim ve Araştırma hastanesine gittim.

Haseki’ye bir süredir gitmek istiyordum, çünkü özel Yaşar fizik tedavi hastanesinden aldığım egzersizin 2016 yılına ait kalan otuz seans hakkımı almam için bu gerekli. Bunun için ilk önce bir eğitim ve araştırma hastanesinin fizyoterapit uzman doktorundan raporumu uzattırmam gerek ve sonrasında da terapilere devam edebileceğim.

Bu ülkede yaşıyorsanız ve bir engelliyseniz; bu türden işlemleri devlet halletmez, illaki sizin halletmeniz veya refakatçinizin halletmesi gerekli.

Saat 13:30 gibi evden çıkıp dış kapının önünde akülü tekerlekli sandalyeme geçtim ve ilk önce 700-800 metre mesafede bulunan Akşemsettin tramvay durağına ara sokaklardan ilerleyerek gittim. Akşemsettin durağından Kabataş yönüne giden üçüncü trene zorla bindim, çünkü öğle saati olmasına rağmen tıklım tıklımdı.

Tramvayın kapısı kapanmak için birkaç defa zorlasa da, tekerlekli sandalyem ve diğer vatandaşlar kapıyı tutarak kapanmaya engel oldu. O sıkışık ortamda yaklaşık yarım saat yolculuk yaptım ve Haseki durağına Heleşükür varabildim.

Haseki’ye gidene kadar Tekerlekli sandalyemin kumanda bölümüne yüklenen de oldu, sandalyemi ileri almamı isteyen de oldu, sandalyemi ileri itmeye geri çekmeye çalışan da oldu.

Acaba ben onların oralarına buralarına yüklenerek hareket etmeye çalışsam tepkileri ne olurdu.

Haseki durağına varınca zar zor araçtan inip, hemen duraktan çıktım ve hemen elli metre ötede bulunan Haseki hastanesinin bahçesine girdim. Hızlı gittim, çünkü hava çok kapalıydı neredeyse yağmur indi inecekti.

Hastane binasına girmeden önce bir güvenlik görevlisine elimdeki kağıtları göstererek “fizik tedavi bölümü” dedim, o hemen “ağabey geri git bahçe kapısının karşısında bir bina daha var yolun karşısına geç, o işlemleri anca orada halledersin” dedi.

Haseki’nin bahçesinden çıkıp güvenlik görevlisin tarif ettiği binaya gittim, bina girişindeki tabelayı kontrol ettim ve dördüncü kata çıktım, çünkü fizik tedavi oradaydı. Şu yönlendirme tabelalarını çok seviyorum, ne başkalarıyla muhatap olmak zorunda kalıyorsun ne de yanlış yönlendirilmek korkun var.

Bir hastanedeyim, bir tekerlekli sandalyedeyim ve anca üçüncü asansör kabinine binebiliyorum. Eğer bir duyarlıya rastlamasam o kabin önünde daha çok beklerdim, çünkü telaşla koşuşturan hastalar ve yakınları o kadar çok ki, kalabalığa asansör yetişemiyor.

Dördüncü kata ulaştığımda üç bölüm vardı, ben evraklarım elimde doğruca fizik tedavi bölümüne gidip kapısı önüne yaklaştım. Önümde bekleyen üç kişinin içeri girip çıkmasını yaklaşık yarım saat bekledikten sonra içeriye girebildim. Uzman fizyoterapist Öznur hanımla yaklaşık iki üç dakikalık bir görüşmeden sonra kendisinin bu işlem için yetkili olmadığını öğrendim, beni Bahçelievler’de bulunan Sağlık bakanlığına ait fizik tedavi hastanesine yönlendirdi.

Beni işlemleri halletmem için herhangi bir eğitim araştırma hastanesine yönlendirense egzersiz tedavisi almakta olduğum Bakırköy’deki Yaşar hastanesinin fizyoterapisti Selçuk. Selçuğu suçlamıyorum, muhtemelen onu da biri öyle yönlendirdi. Yani Haseki’ye kendim gitmedim, burnunun dikine giden biriyim ama akılsızca hareket eden biri değilim.


Bende evraklarımı fotokopileriyle beraber poşete koydum, nüfus kağıdımı da cüzdanıma koydum ve geldiğim güzargahı takip ederek saat 17:00 civarı eve geri geldim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder