16 Haziran 2017 Cuma

Kaya tuzu ve Eşit yaşam hakkı...

Sabah saat 09:00 civarı köye “Kaya tuzu, yemek tuzu, turşu için tuz, salça için tuz ve sağlığınız için Kaya tuzu” diye anons yapan kırmızı Otosan marka bir kamyonet geldi. Memlekete gelirken aklımda olan Kaya tuzu, ben bir yerlere gidip almadan ayağıma kadar geldi.

Bende yataktan kalkıp balkona gittim, aracın köyü dolaşıp tekrardan evin önünden geçmesini bekledim ve aracı balkon önünde durdurup satıcıdan üç paket yemek tuzu aldım, iki tanede üç kilo civarı ağırlıkta olan kocaman tek parça halinde kaya tuzu aldım.

Kaya tuzu sağlık için çok değerli bir maden ve bu maden sadece Çankırı’nın bulunduğu bölgede bulunmakta. Özellikle Akciğer ve Astım hastalarının sağlığına bir an önce kavuşması için tamamlayıcı bir maden.

Aslında Çankırı’nın Ilgaz dağındaki kayak merkezleri ile ünlenmeye çalışması yerine, Kaya tuzuna önem vermesi Çankırı’nın turizm bakımından ünlenmesine daha çok yararlı olur.

Bu beş parçalık alışveriş için satıcıya 20.- TL verdim, aslında aldıklarım 30.- TL civarı tutuyordu, ama satıcı benden 20.-TL aldı. Benden üç beş yaş büyük olan satıcı “Ağabey Allah razı olsun sen şifasını gör, siftahı seninle yaptım, İnşallah bereketli olurda bugün satış yaparım” dedi.

Satıcının yanımda bir hanım vardı, sanırım satıcının eşiydi ve beraber satış yapıyorlardı... Ne güzel eşiyle beraber ortak iş yapıyor… Onların ki zor bir yaşam olsa gerek, bu durumdan her iki tarafında şikayetçi olduğunu sanmıyorum.

Çünkü Anadolu’da bu türden ilişkiler görmek mümkün değil... Sadece Anadolu’da değil ülkenin genelinde mümkün değil.

Ülkemizin neredeyse tamamında kadınların yaşamı çok zordur, doğduktan sonra ve çocukluk döneminde hizmet etmeye alıştırılırlar. Kadın nüfusumuzun çoğunluğu okutulmuyor, ekonomik özgürlüklerini kazanmaları engelleniyor ve ömürleri boyunca babaya ağabeye kocaya çocuğa hizmetle geçiyor.

Her zaman kadının boyun eğmesi bekleniyor, her zaman “evet” demesi bekleniyor, kadınlara karşı hiçbir zaman eşit bir tavır gösterilmiyor.

Aslında bu sorun tüm dünyanın genelinde olan bir sorun, ama ülkemizde bu sorun neredeyse toplumun tamamının bir sorunu. 

Hemen her ailede kızlar veya anneler hizmetçi olarak kullanılıp onlara gerekli yardım erkekler tarafından yapılmıyor.

Ülkedeki herhangi bir aileye bakın bunu göreceksiniz, babanın kocanın oğlunun damadının peşinde koşan anneler ablalar kız kardeşler gelinler göreceksiniz.

Son yıllarda gerçekleşen o kadar çok kadın cinayeti var ki, bana göre bu cinayetlerin başlıca sebebi bu, yani kadın ve kızların erkeklerin ihtiyaç ve isteklerini karşılayamaması.

Çocuklar, aileleri tarafından; erkek çocuk hizmet edilecek kişi, kız çocuksa hizmet eden olarak yetiştiriliyor.

Aslında insanımız işini kendi görecek şekilde yetiştirilse sorun yok, özellikle erkeklerimiz işlerini başkası yapacak şekilde alıştırılıyor ve bunu ömür boyu kadın cinsinden bekliyor.

Ben, kişinin işini kendisi göremeyecek kadar yaşlı, işini kendi göremeyecek kadar çocuk veya işini kendi göremeyecek kadar engeli olmadığı sürece kimseye hizmet edilmemesi taraftarıyım.

Benim gibi bir engelli olup, hatta sağlık bakımından benden daha iyi durumda olduğu halde yapabileceği bir işi anne babasına kardeşine karısına bakıcısına yaptıran birçok engelli arkadaşım var. 

Ben sol tarafı felç kendini idare edemeyen bir engelli olarak, kendim yapabileceğim bir işi başkasına kesinlikle yaptırmam ve hiçbir zaman bu duruşumdan vazgeçmeyi düşünmüyorum.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder