Oturduğum ilçe Zeytinburnu’nda benim gibi engelli
bireylere eğitim veren dört beş adet özel eğitim kurumu var, bu dört beş adet
kurumun üçünden eğitim almış bir kişiyim. Eğitim almış olduğum üç kurumdan
memnun olmadan ayrılmış bir kişiyim. Verdikleri hizmet karşılığında devletten
aldıkları ücretin milyonda birini bile hak etmiyorlar.
Özel eğitim kurumları benim gibi engellilerin rehabilitesi
için devletten yetki almış durumda, ama bu yetkiyi hor kullanıyorlar engelliye
hakkını vermiyorlar, vermedikleri hizmetin karşılığı olan parayı devletten alıp
ceplerine koyuyorlar. Özel eğitim kurumları; ortopedik engellilere, zeka
engellilere ve duyma görme konuşma engellilere eğitim veren para kazanmak için
açılmış kurum ve kuruluş işletmelerdir.
Bu kurumları bir binada açarak, engellilere hizmeti
verecek düzeni kurarak, devletten istihdam ettiği bireyler karşılığında ücret
alarak, bu eğitim yuvalarını para kazanma kapısı olarak görmeye başlıyorlar.
Ben şunun çok iyi farkındayım; ilçemizdeki özel eğitim
kurumlarının hiç biri hiçbir işe yaramaz, Flora özel eğitimde verdiği sözleri
tutmadı, Mavi iklim özel eğitimde verdiği sözleri tutmadı, Sempati özel
eğitimde verdiği sözleri tutmadı. Tüm kurumların tek düşüncesi var, o da kendi
çıkarları.
Bu kurumlar Milli eğitime bağlı yuva, bir ticarethane
değil. Kurumlar ilk önce eğitim verdiği bireylerin çıkarını düşünmek.
Kurumlara kayıt yaparken de uyarımı yaparım “ben hakkımı
hukuku biliyorum, lütfen bana vereceğiniz tedavi konusunda dikkatli olun,
tertipli düzenli olarak hakkımı verin” derim, tedavi alırken de sürekli onları
uyarır “lütfen bunu tekrarlamayın” derim. Tüm kurumların müdürleri bana “tamam”
der ve yüzüme iki gülerler, o kadar.
Asıl sorun, bu kurumları kuran kurum sahiplerinin maddi
beklentisinin çok olması, kurumları yöneten müdürlerin işlerini kaybetme
korkusu yüzünden engellilere her türlü vaatte bulunması.
Ben “Türkiye’deki bankalara hepsi soyguncu” derim, bu
söylemim içine şimdilik özel eğitim kurumlarını da katacağım. Türkiye’de
bankalarda vicdan yoktur, hepsi yasalarda bulunan açıklarla vatandaştan
aldıkları yüksek faizlerle ve saçma sapan vergilerle vatandaşı soyup soğana
çeviriyorlar. Özel eğitim kurumlarıysa vatandaşa aynı şekilde bakıyor, yani
vatandaşı gelir kapısı olarak görüp çıkarları için vatandaşı sömürüyorlar. Bankalar
vatandaşı soyuyor özel eğitim kurumları ise devleti, hükümette buna göz yumuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder