Her zaman yaptığım gibi odamın penceresinde ayaktayım, akşam saati saat 19:30 civarı dediğim gibi pencerede sağlığım için dikiliyorum.
Karşı apartmandaki Suriyeli ailenin 1 ila 5 yaş arasında dört çocuğu var. Bu çocuklar sabahtan akşama kadar o evde yalnız başlarına yaşıyorlar. Sabahleyin evin büyükleri işe gidiyor akşam olunca da geri dönüyor. O üç çocuksa evde akşama kadar tek başlarına kalıyorlar.
Eve girip çıkan sokağın çocuklarımı o Suriyeli çocukları dövmesini gördüm, ev içinde o Suriyeli kardeşlerin birbirlerini öldüresiye dövmesini gördüm, pencereden sokağa işemelerini gördüm. Sokaktan geçen insanlar o pencerede çocukları perişan halde sefil görünce, vicdanları sızlıyor ve o çocuklara bisküvi çikolata ekmek veriyorlar.
Biraz önce ise çok çok acı bir şey gördüm…
İki küçük kardeş pencereye oturmuş kavga ediyordu ki, çocuklardan büyük olanı içeriden bir ekmek bıçağı getirdi ve kardeşinin boğazına kulağına dayayıp kesecekmiş gibi bıçağı ileri geri sürükledi. Kardeşi ağlayınca da korktu bıçağı indirip eve girdi.
Geldikleri ülke olan Suriye’de insanlar böyle cezalandırılıyor…
Suriye diktatörlükle yönetilen bir ülke olduğundan, son yıllarda isyanlar çıktı ve isteyen istediği cezayı verebilir hale geldi. Esad yönetiminin sarsılmasıyla, Işid denen bir örgüt ortaya çıktı ve terör ile ortalığı yıkıp yakmaya başladı. Kendine boyun eğmeyen insanlarınsa boğazını kulağını burnunu keserek cezalandırmaya başladı.
Benim anlamadığım sa; sokağımızdaki Suriyeli ailenin bu küçücük çocukların dağarcığında bıçakla infaz nasıl yer etti. Evde televizyonları olduğunu görmedim, Suriye’de bu infazları görecek veya anlatılanları algılayacak yaşta değillerdi.
Sanırım bu çocuklar bu caniliği burada bu evde öğrendiler, büyükler tarafından evin içinde bu çocuklara eğitim verildi.
4 nisan 1976 İstanbul doğumluyum, yaşamımı halen İstanbul'da sürdürmekteyim. Yirmi yaşında Anevrizma'dan dolayı beyin kanaması geçirdim, yarım saat içinde bir acil servis doktorunun karşısında olmama rağmen ilgisizlik nedeniyle yaşamımı tekerlekli sandalyede sürdürmekteyim. Zorlukların üzerine giderek çözüme ulaşan bir kişiyim ve sağlığını kaybetmiş engelli bireyler için farkındalık yaratmaya çalışan bir aktivistim. "Biz engelli değiliz biz engelleniyoruz"
29 Nisan 2015 Çarşamba
Bir Suriyeli aile dramı...
Etiketler:
Abdullah ünal,
boğaz kesme,
cani,
dikdatör esad,
dikdatör eset,
esad rejimi,
eset rejimi,
recm,
savaştan kaçanlar,
sığınmacılar,
suriye,
suriyeli aileler,
suriyeli çocuklar,
unal76
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder