18 Temmuz 2014 Cuma

Suriyeli sığınmacıları rehabilite

Yaklaşık iki üç yıl önce Beşar Esad’ın zulmünden kaçan Suriyeli sığınmacılar ülkemize giriş yapmaya başladı. Yasa dışı değil, yasal olarak sığınmacı olarak ülkemize girmeye başladılar.

Esad soyadı Suriye’yi diktatörlükle yöneten bir sülalenin soyadı, Esadlara “diktatör” diyorum ama onlar seçimle yönetime gelen bir hükümetin başındalar. Kimseye zorla bu ülkeyi ben yöneteceğim demiyorlar, seçim yapılıyor ve yüzde seksenler doksanlar seviyesinde oy alıp yönetimde duruyorlar. Suriye halkının oyuyla Suriye’nin yönetimini yapmışlar yapıyorlar ve yapacaklar. Yapacaklar, çünkü birkaç gün önce yapılan seçimde de Esad kazandı hem de yüzde 96 gibi bir ezici bir rakamla.

Beşar Esad kendi istediği rejimi ülkede uygulamak isteyen bir lider, ama bu rejimi istemeyen gruplara da tahammülü olmayan bir kişi. Kendini istemeyenleri sindiremeyen Esad ise insanlara zulüm yapmaya başladığından halkı ülkeden kaçmaya başladı.

Suriye ile neredeyse bin kilometre sınırı olan bir ülke olarak Esad’dan kaçan bu sığınmacılara kucak açtık ve neredeyse bir milyon kişiyi ülkemizde misafir ettik. Bu misafir ettiğimiz kişileri belirli yerlerde tutmaktansa Türkiye’nin dört bir yanına saldık. Suriyeliler ülkemizin istediği yerinde geziyor dolaşıyor yerleşiyor, neredeyse kimse onlara bir şey diyemiyor. Suriyelileri bu kadar başıboş bırakmak hiç iyi olmadı çünkü ülkenin birçok yeri dilimizi bilmeyen evsiz yersiz yurtsuz serseri dilenci hırsız insanla doldu.

Suriyelileri madem ülkemize aldık, onları rehabilite etmek zorundayız…

Doğu bölgemizde birçok boşaltılmış köy var, bu sığınmacıları toplarsın başlarına onları yönetecek bir adam koyarsın ve o köylere yerleştirirsin ve toprak verip "burayı ek biç çıkan ürünle karnını doyur" dersin.

Suriyelileri Türkiye'nin dört bir yanına yayıp "ne yaparsan yap, ben sana maaş veririm" diyemezsin. Evinize "buyur" ettiğiniz bir misafire "geç istediğin yere otur" demezsiniz, onu özel oda Misafir odasında ağırlarsınız. Suriyelilere bizim yaptığımızsa ülkemde istediğin yerde barınabilirsin oldu.

Parasızları; sokaklarda dileniyor, geceleri parklarda yatıyor, köşe başlarında toplanıp ters ters bakıyor. Paralı olanları; ülkelerinde çarşaf içindeler, alışveriş merkezlerinde don sütyen geziyor, ne oruç biliyorlar ne de israf etmemeyi, işleri güçleri yeyip içtiklerini yerlere saçmak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder