18 Şubat 2013 Pazartesi

Hakkın teslimi...

Erey çay bahçesine gidemiyorum, çünkü birkaç ay önce Erey çay bahçesine benim giriş çıkış yaptığım kapı girişi kazılıp inşaat haline getirildi.

Bu inşaatın nedeniyse Türkiye büyük Millet Meclisi tarafından ermeni kökenli vatandaşlara, dernek veya vakıflara haklarının iade eden yasanın geçmesinden sonra, Surp Pırgiç ermeni hastanesi de, önceden kendisine ait olan Erey çay bahçesinin bir bölümünü geri almış olması. Bu geri alınan bölümünde benim giriş çıkış yaptığım kapısı da dahil. Erey çay bahçesinin ikinci bir kapısı var, ama o kapının girişi benim gibi tekerlekli sandalyeliye uygun değil, rampasının eğimi dik ve dar.

Surp Pırgiç ermeni hastanesinin parkın bir bölümünü geri alma konusunda haklı olabilir… 

O arsayı 100- 200 yıl önceden edinmiş olabilir, Türkiye ise o arsaya el koymuş ta olabilir. Benim itiraz ettiğim nokta bambaşka, daha 17 yıl önce benim sağlığımı mahvetmiş, geleceğimi tekerlekli sandalyede geçirecek oluşumun hakkını bana kim verecek? 

Hakkımı neden bana teslim etmeyi düşünmezler, bu devlet bu hükümet veya bu Surp Pırgiç ermeni hastanesi yönetimi? Neden beni düşünmezler, neden benim gibileri düşünmezler, yüzlerce binlerce on binlerce insan var, hastaneler tarafından mağdur edilen.

Benim ve benim gibi hastane mağdurları, Surp Pırgiç ermeni hastanesi gibi hastanelere dava açma hakkı neden beş yılla kısıtlı? Bu bir ayrımcılık değil mi? Bu bir gasp değil mi? Bu bir fırsatçılık değil mi? Bu bir kayırma değil mi? Bu bir vicdansızlık değil mi? Bu kalkınma mı? Bu adalet mi? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder