3 Haziran 2013 Pazartesi

Taksim meydanı ateşledi


Son bir haftadır; Taksim meydanında, Beyoğlu’nda ve Harbiye’de süren olaylar dün ve bugün itibariyle tüm Türkiye’ye sıçradı. 



Bir hafta on gün önce Taksim meydanında bulunan ağaçların kesilip sökülmek istenmesiyle başlayan protesto, üç dört gün önce Taksim etrafında oluşan insan kalabalığının artmasıyla çok büyük olaylara sebep oldu. 

Aslında olayların başlama sebebi ağaçların kesilmesi değil, bu olaylara asıl sebep son on yıldır ülkeyi yöneten Akp iktidarının “hep benim dediğim olsun” düşüncesi. Akp’nin bu anti Demokratik tavırları Akp’ye oy vermeyenleri bunaltmış sıkmış olacak ki, insanlar “artık yeter” dedi. Adaletli Demokratik olmayan bu tavır, bir siyasi düşüncesi olmayan ben tarafından bile despotça bulunmuştur hep. İleriye değil geriye gittiğimizin de farkındayım, ama siyasete muhalif olduğumda bu tavrımı düşüncemi hiç dışarı yansıtmadım.

Son on yıl içinde Akp o kadar çok yanlışa adaletsizliğe imza attı ki hangi birisini sayıyım;

askeri gazeteciyi sudan sebeplerle içeri attı, sağcı teröristleri sokağa bıraktı, solcu teröristlere haklarını verdi, öğrenciyi rektörü üniversiteleri susturdu, basına el koydu, vekili olan 370 koskoca adama söz hakkı vermedi, başka ülkeler içinde olan münakaşalarda muhaliflere destek verdi, Ab ile Abd ile en iyi ilişkiyi onlar kurdu, dağdan inen teröristle İmralı’daki teröristle el sıkıştı, kendilerini yetiştiren hocalarının trilyonlar iç etmesine izin verdi cezasını affetti, Amerika’daki piri ile bağını koparmadı, desteklediğiniz yapının insanları küçücük çocuklara tecavüz etti sokaklarda saldı.

Şimdi bu düzene, pardon bu düzensizliğe karşı gelen insanların vereceği tepkiye benim diyeceğim bir şey yok, bu adaletsiz tavra karşı insanların duyarlılığıdır. Çünkü hiçbir zaman tepki gösteren küçük gruplar görülmedi görmezden gelindi. Hep dayak yediler, hep pis kaka oldular, hep haksız oldular. Askeri öğrencisi doktoru avukatı öğretmeni vekili eylem yapanı hep haksız oldu. 

Demokratik bir ülkede, hakkını alamayan her kim olursa olsun eylem yapar gösteri yapar bağırır çağırır. Yıllardır hep küçük gruplar ses çıkarttı bunu kimse umursamadı, ama şimdi küçük sayılan bir olaya karşı tüm bu küçük gruplar beraber olup ses çıkartmaya başladı.

Ben sokaklarda cam çerçeve kırana karşıyım, araç yakana karşıyım, polise ve aracına zarar verene karşıyım, küfre karşıyım, hiç biri güzel değil. Birçok kişi farkında değil, sorun iki ağaç değil, sorun Taksim meydanı da değil.

Askere polise vatandaşa kurşun sıkan dağdaki teröristle barış görüşmeleri yapılıp el sıkışıldı, ama gel gelelim terör eylemi yapmayan kişilerle hep karşı karşıya gelindi. Buradan çıkarttığım sonuç; eylemlerinde şiddete teröre yer veren hakkını alır, yer vermeyen hakkını alamaz. Örneğin; Pkk ve Hizbullah, her ikisinin de üyeleri serbest, her ikisinin de yaptıkları yanına kaldı.

Sorun, iktidar olan Akp’nin istediğini görmesi istemediğini görmemesi. İnsanlarsa buna tepki koyuyor bu kadar basit. Sokaklara bakın Fenerlisi Galatasaraylısı Beşiktaşlısı kol kola, neden diye bir sorun kendinize. Kadını erkeği yaşlısı genci sokaklarda, neden diye bir sorun kendinize. Sağcısı solcusu kol kola, neden diye bir sorun kendinize. Öğrencisi öğretmeni sokaklarda, neden diye bir sorun kendinize. Sadece Akp’ye oy verenler sokakta değil, neden diye bir sorun kendinize.

Yüzde elli oy aldığınız konusunda hem fikirim, ama diğer yüzde elliyi yok sayamazsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder